Bursa kozmopolit yapısından dolayı pek çok bölgeden gelen vatandaşı bağrına basmış bir şehir.

Özellikle Balkanlardan farklı tarihlerde aldığı göçler herkesin mağlumu.

Balkan ülkeleri de Yugoslavya zamanındaki eğitim/spor politikalarının tabiri caizse hala ekmeğini yiyor.

Bugün de EuroLeauge, EuroCup ve NBA kadro ve yöneticilerine baktığımızda aslında bunu görebiliyoruz. 

Sırbistan, Bosna Hersek, Hırvatistan, Karadağ...

Geçtiğimiz şubat ayı itibari ile NBA'deki 450 oyuncunun 14'ü Yugoslavya'nın ayak izlerini takip ederek bu ligde yerini almıştı.

Peki Yugoslavya neden özel oalrak basketbolda genel olarak ise sporda bu kadar etkiliydi?

Sebebi tamamen aidiyet hissi, takım olma güdüsü.

Bugün hala ülkemizde o 'altın jenerasyon'a mensup isimleri biliyoruz.

Yaşları daha büyük olan şanslılar onalrı basketbol tarihinden, bizim gibi şanssızlar ise şimdinin teknik görevlerinden biliyor.

Dönelim Bursa'ya...

Bursa'da da bu 'takım olma' ve aidiyet hisleriyle yola çıkan bir takımımız var.

Bilenler vardır, bilmeyenler öğrensin: Bursa Uludağ Basketbol.

Üstelik bu takım bizi hem Süper Lig'de hem de 1959'dan beri düzenlenen Euro Cup Woman'da temsil ediyor ve evet Bursa'nın tek kadın basketbol kulübü.

1891 yılında bu oyuna dahil olan kadınları bugün Bursamızda tek bir kulübü var. Kaçımız biliyoruz? Kaçımız, kaç maçına gitti?

Bursa Uludağ Basketbol şehirden destek bekliyor.

Geçtiğimiz sene 'içeriden' ve dışarıdan yaşanan bazı sebeplerle sezonları zorlu geçti. Ancak önümüzdeki sezon için bambaşka proje ve hedefleri var. 

Başkan Berk Aladağ, bu sezon TKBSL'de hedefin play-offlara kalmak, EuroCup Woman'da ise çeyrek finale kalmak olduğunu açıkladı.

Bunlar oldukça ayakları yere basan sağlam hedefler, umarım gerçekleşecek hedefler.

Yerli ve yabancı rotasyonuyla çok genç bir kadro kurdular.

Kulübün 'kendini sağlama aldığı' bambaşka bir projesi var aslında. Tecrübenin değil, gençliğin getirdiği dinamizm ile birlikte bir hayali gerçekleştirmek istiyorlar.
Lübnanlı coach İzzat İsmail herkesin hafife alacağı ama herkesi şaşırtacak bir takım istediğini söylüyor.

Bursa'yı aynı erkek futbolda olduğu gibi kadın basketbolunda da bir fabrika haline getirmek istiyor başkan ve ekibi.

Ne güzel, gurur verici bir hayal...
Bursa neden kadın basketbolcu yetiştirmesin ki?

Şu an projenin içinde olanlar geleceğin oyuncusu, baş antrenörü olacak.

Türkiye'de bu altyapı projesiyle ilk olup kadın basketbolunu, potanın perilerini yeniden canlandırmak istiyorlar.
Ülke ve şehir potansiyelimiz çok yüksek. Neden olmasın?
Bursa Uludağ Basketbol 1-3 Eylül tarihleri arasında bir de turnuva düzenleyecek. Turnuvaya katılım sağlayacak takımlar bir kaç güne kadar belli olacak.

Tüm bunların yanında çok ince bir düşünceleri daha olmuş.

Sosyal sorumluluk projesi kapsamında saha içinden bir bölümü kadın dernekleri ve otizm dernekleri gibi kurumlara ayırmak istiyorlar.

Kadın basketbolunun yanında kadınların ve kadınların yetiştirdiği çocuklara da destek olmak hedefleniyor.

Tüm bunlar imkansız değil.

Gerçekleşirse hem şehre hem ülkeye örnek olacaklar.

İşte bunlar Bursa Uludağ Basketbol'un örnek alınacak projeleri, 

aynı 'takım' olmaları gibi.

Yazının başlarında da söyledim, kadınlar zaten yıllar önce bu oyuna dahil oldu ve bence her birimiz onları bu oyunda benchte bırakmak yerine yeterli süre vermeliyiz ki potansiyellerini ortaya çıkarabilsinler.