Bir AVM’nin mescidinde namaz kılıp öyle yola devam etmek istedik ama mescidimizin polis görevlisine ve bir çalışana kaytarma mekanı olup yüksek 'volum'den muhabbet yeri olacağı hiç aklımıza gelmemişti.

Geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nın birinci günü, İstanbul’da bulunan büyüklerimizi ziyaret etmek için eşimle birlikte yola çıktık. Feribot saatimiz 18:00 olunca biraz geziniriz düşüncesiyle önce Korupark’a uğradık. Hem vakit geçiririz hem de ikindi namazını AVM’nin Mescidinde kılıp öyle yola çıkarız dedik ve öyle de yaptık.

Ancak….

Namazımı kılmak için girdiğim Mescit’te AVM’de çalışan personelin yüzünden bir türlü huzur bulamadım. Aksine duaları birkaç gez okumak, rekat tekrarlamak zorunda kaldım!

SEBEBİNE GELİNCE;

Mescidin kapısında telefonla konuşan bir kızla karşılaştım. Önce herhalde konuşmasını bitirip öyle içeriye girecek diye düşündüm ancak ne kadar yanıldığımı saniyeler sonra anladım!... Telefonla konuşmasından çıkardığıma göre AVM’de bulunan mağazalardan birinde çalışıyordu. Kız ayakkabılarını çıkardı ve telefonda konuştuğu kişiye “şimdi mesaimi bitirdim ve daha rahat konuşabilmek için Mescide geldim” dedi…

DEYİŞ O DEYİŞ;

Bir köşeye oturdu ve Allah ne verdiyse sohbet etti durdu. Rekat arasında uyarı anlamında ona baktım, oralı dahi olmadı. Ayaklarını uzatmış, sanki mescide değil de, park bahçesine gelmiş misali konuştu durdu… Mağazada yaşadıkları sıkıntılardan tutun, verilen maaşlardan, sevgilisine kadar maşallah her şeyi net bir sesle anlattı. Ne namaz vakti olduğunu, ne de beş kişinin orada namaz kıldığını göz önünde bulundurmadı!

SABIRLI OLMAYA ÇALIŞTIM ÇÜNKÜ…

Hemen solumda polis arması olan yeleğini çıkarmış,  namazını kılan bir memur vardı. Muhtemelen o da AVM’de çalışandı… Açıkçası polisimiz susuyorsa bana laf düşmez diye düşündüm… En nihayetinde namazımı bitirmeyi başardım. Kız hala konuşuyordu…  Boşver, ‘çık, yoluna bak sen’ dedim kendime ve tam çıkmak üzereyken birden polis kızı gördüm.

Namazını bitiren polis kızımız yeleğini giydi, saçı başı açtı. Köşeye geçti, ayakları duvara dikti ve telefonu eline alarak ‘namaz sonrası keyfe’ geçti… 

O an aslında onları değil de, aksine birisi beni görüntülemeliydi çünkü; Olup bitenlerden ve de şahit olduklarımdan muhtemelen ağzım açıktı ve gözlerim şaşkınlıktan kocaman açılmıştı. İşte şayet bu fotoğrafımı çekip, ‘ilginç fotolar’ yarışmaya katılsaydı, eminim birincilik ödülünü kapardı!.. Dayanamadım ve görüntüyü fotoğrafladım…

Fotoğrafladım ki söylediklerimin ispatı olsun.

Kimse bize garezi var diye düşünmesin…

BU NEDİR ŞİMDİ!?

Tamam, Mescitler dinlenme yeri olarak da kullanılabilir, ama sohbet, telefon konuşmalarını yapabileceğin ‘bir yer’ anlamına gelmez. Ayaklarını da uzatırsın, bu dinlenmeye de kimse bir şey demez, ama bu “amuda kalk” anlamına hiç gelmez!

Sadece kendine değil. Her insana saygılı, duaya, düşünceye, fikre saygılı olmalı bir insan. Ve ne yazık ki bu durum, Müslüman ülkemizin hemen hemen bir çok yerinde yaşanıyor… Camilerde, mescitlerde .. Sesini kısmadan namaza duran kişilerin telefonlarında çalan çiftetellilerden tutun, roman havasına kadar. Bir çok yerde namazını bitiren alıyor telefonu eline ve Allah ne verdiyse hiç yanındakini göz önünde bulundurmadan sohbete başlıyor…

GÜNAHTIR, AYIPTIR;

Hiç üzerine durmak istemem ancak söylemeliyim ki, Hıristiyan ülkelerde bu asla yapılmaz. Kiliselerde insanlar sessiz durur. Çünkü önce Yaradan’a, sonra kendine ve karşısındakine derin saygı duyar…

Ben izlenimimi açık yürekliliğimle paylaştım, gerisi Korupark AVM yönetiminin işi.

Saygılarımla

Adının yayınlanmasını istemeyen bir okur

***

Çok uzaklardan gelen bir öğretmen ricası…

Tek derdi hayata hazırlayacağı çocukların daha iyi ortamda eğitim görmesi olan ve bunun için çırpınan, yardım bulabilme amacıyla sesini her türlü mecrayla duyurmaya çalışan bir öğretmenin s.o.s. çığlığını duyurmak biz gazetecilerin asli görevi olduğunu düşünerek, yalın haliyle direk kendi yazdığı şekilde, ilgisini çekip yardım eli uzatabilecek güçte olan mevki veya kişilerin, dikkatine sunuyorum…

Umarım faydamız olur ve gerekli yardım istenilen yere ulaşır… Ulaşır ki, bugün bizleri biz olmamıza sebep olan öğretmenlerimize bir faydamız olur…

Bu vesileyle tüm öğretmenlerimin ve öğretmenlerin ellerini bir kez daha saygıyla öpüyorum…

Sevinç ÇELEBİ

 

***

 

Stuttgart’tan sevgilerle…

Pek çok kez işlerim için Avrupa’nın hemen her ülkesine gittim. En son gittiğim Almanya’nın Stuttgart şehrinden çektiğim fotoyu paylaşmak istiyorum.

Stuttgart Mercedes, Porche ve daha birçok otomotiv teknolojileri devlerinin merkezi olmasıyla refah ve huzur içinde yemyeşil bir şehir. Bu özellikleriyle de Bursa ile benzerlik taşıyor. Bulunduğumuz süre içinde en ufak bir gürültü patırtı kavga veya olumsuzluk yaşamadım, görmedim. Tam bir huzur kenti.

YER ALTI OTOPARKLAR YAPILMIŞ

Şehrin hemen her yerinde devasa yeraltı otoparkları yapılmış. Kaldırımda, yürüme yollarında tek bir araç yok.

Otoların sorunsuz veya ücreti karşılığı park edecekleri yerler tanımlı.

TEK ŞİKAYET, CEZAİ İŞLEM!

Tek bir yerde hatalı parkla ilgili bir gözlemim oldu. Hemen çevrede bulunanlar polise şikayet ettiler. Onlar da gelip fotoğrafladı ve cezai işlem uyguladı.

Böyle olduğu için trafik sıkışmadı, yayalar yollardan yürümek zorunda kalmadı, gürültü patırtı da yaşanmadı. Benzer şekilde Bursamız’da araç park alanlarının yerler boyanarak tanımlanması, kaldırıma ve hatalı noktalara araç park edilmemesi konusunda kapsamlı bir işbirliği yapılması konusunda yetkili birimlerin çalışması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılar

Rahim AYDIN

***

BURSA DEVLET HASTANESİ’NDEN CEVAP VAR

 Sayın Sevinç Çelebi;

02 Temmuz 2018 tarihli köşenizde bulunan “MR Sekreteri çok saygısız” yazısına istinaden Bursa Devlet Hastanesi yönetimi ile yapılan görüşmede;

Hastane yönetimi; haberde bahsi geçen MR bölümündeki personelin MR hizmeti veren firmanın elemanı olduğu, personelin bu davranışından dolayı uyarıldığını ve aynı durumun tekrarında personelin yerinin değiştirilmesine gidileceğini belirtmiştir.

Hizmet kalitesinin artırımı için gerekli olan bu tür iyi niyetli bilgilendirmelerden dolayı teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Bursa İl Sağlık Müdürlüğü