Gün geçmiyor ki herhangi bir çevreden gelen skandal bir haberle karşılaşmayalım. Birçok Yunanlı komutanın ve üniversitelerde görevli Yunanlı Bilim insanlarının açıklamalarına tezat bir açıklama CHP rozeti bilhassa Kemal Kılıçdaroğlu tarafından takılan eski büyükelçi Yalım Eralp ten geldi geçtiğimiz günlerde. Yalım Eralp seversiniz sevmezsiniz ama sonuç itibarıyla uzun yıllar birçok ülkede büyükelçi seviyesinde görev yapan ülkemizi bulunduğu ülkelerde temsil eden bir kişiden bunları duymak gerçekten üzüntü verici ve görünen o ki başta Yunan medyasının çılgınları olmak üzere bu açıklamaya büyük rağbet göstermişler. Birçok medya organında manşetleri süslediği gibi televizyon programlarında da yine flash haber diye geçmiş durumdalar. Merak edenler için Yalım Eralp’in o skandal açıklamalarını sizlerle paylaşmak isterim. ”Çok iddialar var” diyor Yalım Eralp ve şöyle devam ediyor. ”Adaların egemenliği şartlı verildi şeklinde. Böyle bir şey yok.3 binin dışındaki adalar Yunanistan'ındır. Türkiye bunu yıllarca kabul etti. Bunu tehlikeye sokmak diplomaside Türkiye'yi 'mütecaviz devlet' durumuna düşürür. Çünkü efendim diyoruz ki; o adayı saymadı Lozan’da bu adayı saymadı. Yanlış hatırlamıyorsam Akdeniz'de 2900 küsür ada ve adacık var. Şimdi bir anlaşmanın bütün bu adaların listesini sayması söz konusu değil. Lozan 3 binin dışındaki adaları beğenelim beğenmeyelim Yunanistan'a vermiştir." Diye tamamlıyor emekli büyükelçi konuşmasını. Zaten kimse Adalar Yunanistan'a verilmedi demiyor Lozan Antlaşması'nda ve Paris Antlaşması'nda belirtilen husus anakaraya Anadolu'ya yakın adaların silahsızlandırılması şeklinde sadece yerel mukavemet polis gücü adli unsurların emrinde diye tabir edilen yazım karargah anlamında büyük asker gücü silah mekanizmaları anlamında yasaklayıcı tedbirler öngörüyor. Yoksa kimse Adalar Yunanistan'ın değildir demiyor ki sayın büyükelçi. Sorun silahlanıp, silahlanmadığında. Bu konuda en son açıklamayı mavi vatanın ilham kaynağı olan Dr. Cihat Yaycı yaptı ve sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla bu açıklamalara kesinlikle katılmadığı yönünde. Ama sonuçta ne oldu? Yunan medyası sevindirildi onlara malzeme verildi. Mutlaka bu konularda CHP'nin CHP'nin ileri gelenlerinin konuşmasını çok sevenlerin milli duygular içerisinde açıklamalar yaparak Yunan’ın eline koz vermemesi olacaktır.