Siz de biliyorsunuz, anlı şanlı Bursaspor’un küme düşmesinde, sizin de rolünüz inkâr edilemez...
Kiralık olmasına rağmen formaya olan aidiyetiyle takdir ettiğimiz Uğur Kaan dışında, sezon boyunca ilk 11'e yazılan, sonradan oyuna giren, kıymet verilen, aman koçum/aslanım denilen, bir dediği iki edilmeyen "yerli ve yabancı kaşarlar," ligin son maçı öncesi, taraftar önüne çıkacak,
yüzleri olmadığından ortadan toz olmayı kendilerine yakıştırdılar.
***
Denize düşen yılana sarılırmış" denilse de, camianın ve yönetimin size göstermiş olduğu iyi niyete rağmen, sizler; formaya da/mesleğinize de ihanet ettiniz. Yönetim elindeki şartları zorlarken, ite/kaka kazandığınız her maçtan sonra, "paralı asker" olduğunuzu defalarca kanıtlayıp, "arsızca" her
prim istediğinizde, cebinizin doldurulmasına rağmen kaçak güreştiniz, "bize mi muhtaç oldunuz" dediniz, mekânları karıştırıp, saha yerine pavyonlarda çalım attınız, Kampta âlem yaptınız, Bandırma'daki maçtan
sonra, taraftarın tepkisini bahane ederek, Bursa'ya gelmeyi reddettiniz. Antrenmana çıkmadınız, Menemenspor maçında oynamaya tenezzül etmediniz. Bu kulübün ekmeğini yediniz, karşılığını vermediniz. Bu sorumsuzluk ve ayıbınız, eğer sizi transfer edecek bir takım bulabilirseniz,
futbol oynadığınız sürece ve sonraki yaşamınızda da, üstünüzde kara bir leke olarak kalacak ve silinmeyecek! İsimleriniz Bursaspor tarihinde yer almayacak, adlarınız anılmayacak! "Yok saymayı, biz sizlerden öğrendik!"
***
ALKIŞLARIMIZ
VAKIFKÖY GENÇLERİNE
Önceki Yönetim tarafından, altyapı kökenli oyuncuların küstürülmesi, kıymet
verilmemesi ve takımdan gönderilmelerine rağmen, Vakıfköy üretmeye, A takıma aday futbolcu yetiştirmeye devam ediyor. Menemenspor ile oynanan son maçın kadrosunda yer alan 21 oyuncudan Uğur Kaan dışında, 20’sinin alt yaş gruplarından yetişen gençler olması, Vakıfköy’ün ne kadar üretken bir yapısı olduğunu kanıtlıyor.
***
Şimdi, küllerimizden yeniden doğmanın tam zamanı... Sabrederek, gücümüzü birleştirerek, sinerji oluşturarak, "özümüze" dönerek, yeniden ayağa kalkmak mümkün... Daha önce başarmıştık, bir kez daha niye olmasın?