İktidar partisi kongresini yaptı ve her ne kadar yenilenmeden , gençleşmeden bahsedilse de aslında durum tam tersi;

“Eski tas eski hamam”

Daha doğrusu “yeni tas eski hamam.”

Ancak tas yeni olsa ne olacak olmasa ne olacak, hamam eski olduğu sürece.

Yenilenme demek, kişilerin değişmesi demek değildir.

Yenilenme tek başına kişilerin değiştirilmesi ile olmaz.

Yenilenmek; yeni anlayış, yeni zihniyet ile olabilir ki bu da ancak yeni baş ile mümkündür.

Yoksa istediğiniz kadar adam değiştirin, zihniyet ve baş aynı kaldığı sürece yenilenmek konusunda kimseyi ikna edemezsiniz.

Kimse de ikna olmadı zaten.

Evet,liderlerin yeri kolay doldurulmaz.

Ama mezarlıklar da yeri doldurulamayan insanlarla doludur değil mi?

Evet,   “metal yorgunluğu” diye bir şey de vardır.

Ancak bu “metal yorgunluğu” herkes için geçerlidir.

Bu durum birilerini etkileyip, başkalarını teğet geçmez.

Herkes değişip sadece birileri değiştirilemez olarak devam etmeye kalkışılırsa, bunun ötesinde yola çıkılanlar,  yenilenme adı altında, yarı yolda başkaları ile değişilirse bu durumun geri dönüşü sıkıntılı olur.

Beraber yürüyüp, beraber ıslanılan kişiler yarı yolda bırakılırsa, gün gelir bunu yapan yalnız yürümek zorunda kalır.

Bu şaşmaz kural, kimilerine göre evrenin dialektiği, bize göre göklerin adaleti her zaman tecelli etmiştir.

İnsanoğlunun en zor kontrol ettiği şey nefsidir.

Bu konuda tarih boyunca sayısız örnekler yaşanmış, yazılar yazılmıştır.

Ve bu durum en bariz şekilde belli makamlara ulaşmış kişilerde ortaya çıkar.

Ulaştıkları makamları bir türlü bırakamazlar.

Kendilerini yeri doldurulmaz olarak görür, bir türlü işgal ettikleri makamdan vazgeçemezler.

Ama bunların kaçınılmaz sonları da hep aynı olmuştur:

Ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar, belli zamandan sonra bırakmasını bilmeyenlerin gidişleri hiçbir zaman mutlu sonla bitmemiştir..

Elde ettikleri başarılara da yazık ederek.

Ve insanoğlu bunları elde ettikleri başarılardan çok gidiş şekilleriyle hatırlar.

Bu durum en sık sporcularda görülür.

Şampiyon sporcular örneğinde zirvede bırakmayan ve devam kararı alanların arasında her zaman aynı durum ortaya çıkar:

Zirvede bırakarak efsane olarak tarihe geçmek varken, devam ederek sıradan birine dönüşürler.

Her alanda, siyaset dahil aynı durumlar söz konusudur.

Bir defa koltuğa oturan kalkmak istemez.

Kalkmamakta ısrar edenlerin akıbetlerini anlatmaya gerek yok da, burada asıl sorun yenilenmekten bahsedip yenilenmeyi kendileri dışında sadece diğerlerini kapsamasıdır.

Oy verenlerin desteği devam ettiği sürece sorun olmaz da, bu tür yaklaşımlar zaman içerisinde eninde sonunda tepkileri de beraberinde getirir.

Zaten bu durumlar her ne kadar şimdilik dışarıya pek yansımasa da içeride ciddi rahatsızlıklara sebep olmuş,  küskünler ve kırgınlar kitlesini arttırmıştır.

Uzatmaya gerek yok:

Gelişmeleri bekleyip görelim.

Yola çıktıkları ve beraber yürüdükleri dava arkadaşlarını,  yolda buldukları riyakar kişiler ile değişenlerin sonu hiç değişmemiştir.

Sonunda hep tek başına ıslanmışlardır yağan yağmurda.