Tarihte insanoğlu için yaptıklarıyla efsane olmuş sayısız kişi var.

Kimileri özgürlük için girdikleri savaşlarla, kimileri insanlık için yaptıkları keşiflerile, kimileri mensup oldukları toplulukların kimliklerini ve varlıklarını koruma adına verdikleri mücadelelerle.

Tarih boyunca insanların gözünde efsane olmuş birçok kişilik vardır.

Bizim Türk dünyamızda da buna örnek, gurur duyduğumuz, fazlasıyla insanımız vardır.

Son zamanlarda attığı adımlarla ve verdiği mücadele ile bu yolda DOST partisi lideri de ilerlemekte.

Genel başkan bu dik duruşundan ve mücadelesinden taviz vermeden devam ettiği sürece insanımızın nezdinde bu mertebeye ulaşabilir.

Lakin bu yol uzun ve meşakkatli bir yol. Yolun daha başlangıcı.

Ama son zamanlarda duruşuna ve tavrına bakıldığında bu yolda eğilmeden devam edeceği hususunda inanmak için fazlasıyla sebep vardır.

Oysa bir ara parti bocalama sürecine girmiş ve biz de uyarmıştık.

Ancak partinin misyonuna uygun hareket edildiği ölçüde, parti açık şeffaf ve çoğulcu anlayış ile yönetildiği sürece destek vereceğimizi.

Her ne kadar o dönem kafa karışıklığı yaşanmış olsa da şu anda doğru istikameti yakalamış şekilde yoluna devam etmektedir.

Bu partinin bittiğini ve yok olma aşamasına girdiğini söyleyenlere biz ısrarla hep şunu söyledik:

Bu partinin yok olma şansı yoktur.

Bu parti son derece başarılı olacaktır ve kısa zaman içinde soydaşımızı temsil eden asli parti olacaktır diye ısrarla vurguladık.

Çünkü dedik DOST bir partiden çok öte bir şeydir.

DOST bir harekettir.

DOST bir semboldür.

DOST bize uygulanan asimilasyon politikalarına karşı bir mücadeledir.

Nitekim gelişmelere bakıldığında aynen de öyle olduğunu görüyoruz.

Ancak her şeye rağmen soydaşımız hiçbir zaman, dünyanın neresinde olursa olsun kendisine yapılan her türlü baskılara rağmen bulundukları topraklarda separatist eylem ve yaklaşımlarda bulunmamıştır.

Her zaman bulundukları ülkelerin anayasa ve yasalarına saygılı olmuştur.

Diğer yandan evet doğrudur.

Bir süre, o kafa karışıklığı döneminde, üzerine ölü toprağı serpilmiş vaziyette sessizliğe büründüğü doğrudur.

Bu sessizlik partinin bittiğini söyleyenleri yanılgıya düşürmüştü.

Ama biz her zaman kendimizden emin bir şekilde; "Bu sessizlik fırtına öncesi sessizliktir" dedik.

Bunu çevremizdeki arkadaşlarımız çok net bilir.

Zira DOST kuruluş misyonu ve ruhu itibarıyla tam da insanımızın yıllarca bekledikleri oluşumdu.

DOST onlara karşı yıllarca uygulanan sistematik asimilasyon girişimlerine karşı, varlıklarını ve haklarını koruma ana misyonu ile kurulmuştu.

Buraya kadar her şey tamamdı.

Ama bir şeye daha ihtiyaç vardı.

Bu oluşumun liderinin dik ve kararlı duruşu olayın en önemli parçalarından biriydi.

...Ve son zamanlarda bu liderin sergilediği duruşa bakıldığında bu hareketin artık geri dönüşü olmayacak şekilde başarılı olacağını açıkça göstermekte.

Bu hareketi her türlü engelleme girişimleri, bu güne kadar olduğu gibi, boş ve nafile uğraşlardan başka bir şey olmayacaktır.

Partinin lideri de sadece Bulgaristan Türkü için değil, Nuri Turgut Adalı gibi, Dr. Sadık Ahmet gibi ve daha niceleri gibi tüm Türk dünyasında saygı duyulan lider olma yolunda ilerlemektedir.