‘Aşkın yeri ve zamanı yoktur’  derler. Aşk zamansız gelen bir hastalık gibidir. Nerede, nasıl ve ne zaman sizi bulur asla bilinmez. Aşk seviye de gözetmez.

Karşındakinin makamını veya mevkisini yaşını hiç önemsemeden çat kapı bulur kişiyi. Cihan Padişahına cariyesi aşık olur. Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, Mısır’ı fethettikten sonra bir süre orada kalır. Bu zaman içinde çadırını temizleyip gündelik işlerini yapan cariye; padişahı görür görmez aşık olur. Aşkı  gün geçtikçe artar ve bu halini Padişah’a bildirmeye karar verir.

Padişahından korkmasına rağmen küçük bir not yazıp yatağına bırakır. Notla, “Derdi olan neylesin?" diye sorar. Cihan Padişahı akşam yatağında yazılı notu görür ve aynı kağıdın arkasına, “Derdi neyse söylesin” yazar. Padişah da cariyenin ahu gibi gözlerini görür görmez vurulmuş, aşkını o da gizlemiştir.

Sabahı zor eden cariye ilk işi kağıttaki  yazılı notu okumak olur. Heyecanla yazılı ifadeyi okur. Padişahın cevabının altına ‘Korkuyorsa  neylesin?’ diye notunu tekrar aynı yere bırakır. Aynı günün akşamı padişah cariyenin notunu yine okur ve cevap olarak, “Hiç korkmasın söylesin!” yazar ve yine yatağın üzerine bırakır.

Ertesi gün notu okuyan cariye, cesaretini toplayıp padişahla konuşmaya karar verir. Yanındaki ahalisiyle kendisini bekleyen cariyeyi gören padişah, ‘Buyurun, sizi dinliyorum’ der. Cariyeyi bir heyecan basar ve titreyerek ‘Efendim’ der. Bir süre duraklar, ‘Cariyeniz...’ dedikten sonra cümlesine devam edemeden olduğu yere yığılır kalır. Aşkını dile getiremeden ruhunu teslim eder. Bu durum cihan padişahını derinden etkiler ve gözyaşlarını tutamaz.

Etrafındakilere, ‘Gerçek aşkı şu cariyeden öğrenin. Zira âşık, mâşukunun yolunda olur ve o yolda ölür’ der.

Aşka bakar mısınız; iki kelime cariyeyi kendinden etmiş. 
‘Derdi olan neylesin ,  ‘Derdi neyse söylesin!’,  ‘Korkuyorsa neylesin?’,  ‘ Hiç Korkmasın Söylesin’ ve ‘Buyurun sizi dinliyorum.’

Bütün bir ömre bedel sözler. İnsanın sevmesi için yıllarını vermesi gerekmiyormuş. Bir bakış, bir gülüş, ömre  bedel dedikleri gibi iki cümlede bir ömre bedel olmuş.

Tarihe geçmiş gerçek, yaşanmış bir aşk öyküsü.

Masal gibi, yaşandı ve bitti, Tarih oldu.

Saygılar.