Feryat ediyor, "Bu markaya yazık etmeyin!" diyor!

Kendi yanlış yapmıyor, kendisi müşteriyi velinimet olarak görüyor, taklit etmediği gibi, tağşiş de yapmıyor!
Ne yapıyor?
İşini doğru, dürüst, kaliteli, yani ahlaklı yapıyor.
Başkaları ne yapıyor?
Sadece "İSKENDER" markasını taklit ediyorlar.
Yakalandıkları zaman, İSKENDER markasının önüne ve arkasına bir ilave yapıyorlar, kalitesizliğe, yani ahlaksızlığa devam ediyorlar.
Bizi aradı, bir önceki yazdığımız yazıdan dolayı teşekkür etti ve "Bu sektörde tek TSE belgeli olan benim markam, TSE bu markaya sahip çıkmalı!" dedi.
18.yy’dan beri var olan ve tescili yapılmış olan bir markanın başına gelen bu ahlaksız duruma dikkat çekmek için bu yazıyı tekrar kaleme aldık.
 
Bu duruma herkes tepki göstermeli, Bursa'nın İSKENDER markasına sahip çıkılmalı.
Bursa, yeni bir sahipsizlik sendromu yaşamamalıdır.
Termale sahip çıkmayan Bursa...
Kestaneye duyarsız kalan Bursa...
Şeftali bahçelerini imara açan Bursa...
Uludağ'ı panayır alanından ileri getiremeyen Bursa...
Yeşili unutan Bursa...
Bursaspor'u küme düşüren Bursa...
İskender Kebap'a sahip çık, Yavuz İskenderoğlu'nun sesine kulak ver!
Merak ediyorum, bu yüzden size soruyorum;
McDonald's markasını taklit edebilen var mı?
Böyle bir şey duydunuz mu? 
Böyle bir şeye cesaret edebilen biri olsa, başına neler gelir?
Adamın ocağını kapatırlar!
Şimdi, Tarım ve Orman Bakanlığı’na, Ticaret Bakanlığı’na, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na çağrımız var!
Var olan ve varlığını yüzyıllardır devam ettiren markaların yozlaşmasına sebep olanlardan hesap sorun!
Tıpkı McDonald's’da olduğu gibi!
İnanın, ecnebinin markası değil bizi kurtaracak olan!
Bize, bizim markalarımızdan fayda var!
Hani diyor ya şair;
"Hiçbir şeye değişmem şu öksüz Türklüğümü!"
Biz de diyoruz ki;
"Bin tane McDonald's’a değişmem bir tane İskender'i!"


***
 

TSE'DEN HABERLER (www.tse.org.tr)
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ve Türkiye Bilişim Derneği (TBD) iş birliğiyle 2. Ulusal Dijital Dönüşüm Teknolojileri ve Standartları Zirvesi, TSE Konferans Salonu’nda düzenlendi.
 
Zirve’ye katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Türkiye’nin güçlü sanayi altyapısı, firmaların üretim esnekliği, nitelikli insan kaynağı ve yenilikçiliği teşvik eden Ar-Ge ekosistemi sayesinde önemli başarılara imza attığını söyledi.
Büyükdede, “Dijital Dönüşüm Teknolojileri ve Standartları Zirvesi, ülkemizin bilişim sektörüne yönelik kalite altyapısının güçlendirilmesi, ürün, sistem ve hizmetlerin geliştirilmesi ile standartlara uyumluluk açısından büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.

“Dijital teknolojiler sanayide verimliliğe imkan sağlıyor”
TSE Başkanı Adem Şahin de dijital dönüşümle sanayide oyunun kurallarının yeniden yazıldığı bir döneme girildiğini ifade etti. Dijital teknolojilerin sanayide daha verimli üretim süreçlerinin kurulmasına imkan sağladığına işaret eden Şahin, “Dijital dönüşüm, büyük veri analizleriyle müşteri taleplerinin doğru şekilde karşılanmasını sağlarken, entegre ve tam otomasyona sahip akıllı sistemlerle nitelikli iş gücüne ihtiyacı artırıyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
Şahin, kişisel verilen korunması ve bulut hizmetlerinin uygulanmasıyla ilgili hazırlanan uluslararası standartlar çerçevesinde TSE’nin bu yıl içinde belgelendirme faaliyetlerine de başlayacağına dikkati çekerek, yapılan test faaliyetleriyle ülkede üretilen bilişim teknolojileri ürünlerinin hatalarla birlikte yayınlanmasının önüne geçildiğini, kalitesi yüksek ürünlerin sunulduğunu ve güvenlik açıklıklarının en aza indirgendiğini dile getirdi.
 
“Kendi standartlarımızı tanımlamalıyız”
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Başkanı Rahmi Aktepe de 21’inci yüzyılın ilk çeyreği bitmeden, yerli ileri teknoloji ürün ve çözümlerle dünyaya açılmayı hedeflediklerini belirterek, “Dijital dönüşüm alanında uluslararası standart olarak kabul görecek kendi standartlarımızı tanımlamak, işletmek ve dünya çapında tanınırlığını sağlamak dijital dönüşüm çabamızın en ön cephesi olmalı” dedi.