Dün, 4 Şubat Dünya Kanser Günü idi.

Kanser Kontrol Örgütü tarafından her yıl 4 Şubat günü dikkat çekmek ve farkındalık ortaya koymak adına çalışmalar yapılmakta.

Çalışmalar yapıldıkça sanki sayılar daha çok artmakta.

Kanser hastalığının ismi bile ürkütüyor bizleri. Ancak uzmanlar sürekli uyarıda bulunmasına rağmen yeterli derecede dersler çıkaramıyoruz.

Bizim bireysel olarak alacağımız tedbirler var. Bizim dışımızda oluşan faktörler de var.

Önce illere göre kanserden ölen kişilerin sayısına bakalım.

İstanbul 13 bin 925, İzmir 5 bin 704, Ankara 5 bin 233, Bursa 3 bin 273, Konya 2 bin 208, Antalya 2 bin 55, Balıkesir bin 542, Adana bin 903, Manisa bin 732, Kocaeli bin 709 kişi.

Kanserden kayıpların en az olduğu iller ise;

Hakkari 89, Bayburt 96, Tunceli 98, Kilis 108, Siirt 125, Iğdır 130, Şırnak 147, Ardahan 166, Gümüşhane 170, Bitlis 187 kişi.

Ülkemizde her 5 ölümden 1’i kanserden oluyor.

65 yaş altı ölümlerin yüzde 28’i kanserden.

Türkiye’de her yıl 148 bin yeni kanser vakası görülüyor, 91 bin 800 kişi ise kansere bağlı hayatını kaybediyor.

Sayılar ürkütücü ve korkutucu.

Gelişen teknoloji ile ve şehirlere göç arttıkça kanser sayıları da artıyor.

Uzmanlara göre bunların birçok sebebi var.

Hava kirliliği, beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam, uzun süre güneş altında kalma, kimyasal maddeler, hava kirliliği, bazı virüsler, aşırı kilo, stresalkol, tütün mamulleri, yeterli beslenmeme gibi önemli sebepler olarak sıralanmaktadır.

Yürümüyoruz yürümüyoruz azık yürüyünce de yoruluyoruz.

Yürümeyi alışkanlık haline getirmemiz gerek.

Harekette bereket var.

Hepimizin daha çok bilinçlenmesi ve yapılan uyarılara uyulması önemlidir.

Çünkü kanser önlenebilir bir hastalıktır.

Kanser asla ihmale gelmez. Bazen bir gün bile çok şeyi değiştirebilir.

Kansere değil yaşamaya şans vermek için şansınızı iyi kullanın.

Kanseri farkında olursan yenebilirsin.

Önemli olan da hastalık gelmeden bize düşeni layıkıyla yapmak ve imkânlar çerçevesinde uymaktır.

Kanser çok sinsidir her zaman belirtiler vermeyebilir.

Uzmanların önerdiği aralıklarla gerekli kontrolleri uzmanına yaptırmak erken teşhis ve erken tedavi için büyük önem arz etmektedir.

Belki de farkına varmadan bizler de birbirimizi kanser ediyor.

Samimiyet, dostluk, arkadaşlık, aile, kardeşlik, komşuluk, ustalık, akrabalık gibi kavramları yitirdik.

Birçoğumuz için sadece çıkar amaçlı oldu.

İstişareyi unuttuk.

Sözümüzde durmamayı marifet sandık.

Borç vermeye korkar olduk.

Çünkü borç verdiğimizde alamaz olduk.

İstemeyi biliyoruz vermeyi ne hikmetse bilmez olduk.

Adil olmayan şartlarda yarışır olduk.

Herkes her şarta her şeye sahip olmaya talip oldu.

Düğün ve dernek davetleri sanal olunca gitmeler ve kutlamalar da sanal oldu.

Kim kiminle ne yapıyor diye takip eder olduk.

Eskiden ekmeğimizi paylaşırdık. Şimdi ise yediklerimizi paylaşır olduk maalesef.

Üretimden daha çok tüketime yöneldik.

Paylaşmayı unuttuk.

Sevgiyi kaybettik…

Geçim ve seçim derdine düştük.

Kısacası birçok değerlerimizi kaybettik.

Doğayı ve doğallığı kaybettik.

Yeni sanal değerler edindik.

Sanal değerler de hepimizi kanser ediyor…

Daha sağlıklı, huzurlu, adil, güvenli, mutlu, üreten, paylaşan, sevgi ve saygı dolu günler dileğiyle