Mart ayından bu yana ne büyük mücadeleler verdik de şu illetle baş etmeyi beceremedik.  Sosyal medyaya bakmaya korkar olduk. Çünkü sevenlerimiz, tanıdıklarımız tek tek şu lanet illete yenik düşüyor.

Düşüyor da ben üzülüyorum sen üzülüyorsun da birde hiçbir şey olmamış gibi düğünde kol kola halay çeken cahiller var. Cahil az vicdansız diyelim.

Asıl mesele ne biliyor musunuz? Asıl mesele yakınında bu acıyı hissedememek. Aslında biz millet olarak hani çok sıcak kanlıyız ya tanımadığımız kişinin acısıyla bile kıvranan insanlarız ya peki bu davranışlarda bulunanlar bizden değil mi? Bu paylaşımları ben görüyorsam o da mutlaka görüyordur peki hiç mi içi acımıyor hiç mi korkmuyor?

Şu zor günlerde 50 yaşındaki esnaf amcanın ayakta kalma mücadelesini yerle bir ettiler. Bir müşterinin dikkatsizliği sebebiyle 30 yıldır hiç kapanmayan dükkan günlerdir kapalı.

Fabrikada çalışan baba günlerdir işten eve gelse de çocuğuna sarılamıyor, onlarla sofraya bile oturmuyor. Hoş sohbete sarılmaya hasret kalan çocuklar.

En önemlisi ne biliyor musunuz sağlık çalışanlarımızın mücadelesi… Neredeyse bir yıl olacak ne mücadeleler verdiler. Kimi virüsle mücadele eden vatandaşı kurtarmak için kendini unuttu ve illete yenik düştü. Farkında mısınız günde kaç tane doktorumuz hayata gözlerini yumuyor ki kendi cahilliğiyle değil bazı vicdansızlar yüzünden. Ne hayalleri vardı belki de ama o hayalleri bitti.

Ne yapıyoruz? Vicdanımızı nerede kaybettik. Allah aşkına gidin şu vicdanınızı arayıp bulun. Yoksa vicdansızlığın sonu daha da kötüye patlayacak!