Bir anket yapılsa; topluma sorulsa; vatanınızı seviyor musunuz? Ne kadar seviyorsunuz? Vatanınız İçin neler yapabilirsiniz? . Buna benzer sorulara herkesin ortak cevabı; mutlaka - "Evet, çok seviyoruz, Vatan için canımızı feda ederiz. Ne gerekiyorsa yaparız olur. Olması gereken makul, doğru cevaplar alınır. "Yalnız" benim görüşüme göre, yanlış olan görüntüler var. Haber bülteninde Türkiye’min boğaz manzarasını, gecenin ışıkları ile ayrı bir güzelliğe sahip oluşunu izledim inanın içimden öyle bir sevgi patlaması yaşadım ki, anlatılmaz, yaşanır. Gerçekten söylendiği gibi Cennet gibi bir vatana sahibimiz de kıymetini bilmiyoruz. Üç tarafı denizlerle, dağlarla, ovalarla, akan sularla kaplı, saklı cennet. Yeni Gelinler gibi süslenmiş; mavisiyle, yeşiliyle, alıyla bizlere hediye edilmiş bir nimet. İklimi, hava şartları, sanki bizler için ayarlanmış da hizmetimize sunulmuş. Ilıman iklim kuşağında, dört mevsimi bir arada görebildiğimiz yazı ayrı güzel, kışı ayrı fantazi, görülmeye değer, doğal güzellikleriyle dolup taşan bir vatan bizim Vatanımız. Dediğim gibi öyle bir kuru sözde vatanımı seviyorum demekle olmuyor. Vatanının taşına, toprağına, havasına, suyuna, denizine sahip çıkarak, koruyup gözeterek sevilmeli gerçek manada." Evladımı seviyorum " dediğimizde; nazlı bir çiçek gibi üstüne titriyor, onu büyütüp yetiştirmek için ne büyük fedakârlıklarda bulunuyoruz. Vatanımızda tıpkı bir evlat gibi, hatta evlattan daha da değerli; çünkü vatan olmazsa, evladının yaşayacağı bir toprak parçası da olmaz. Vatanımızın kıymetini bilmeliyiz. Evlat gibi itina göstermeliyiz. Sahip olduğumuz doğal kaynaklarımıza Sahip çıkmalıyız. Bunu da önce ev halkı olarak bilinçlenip çevremize, denizlerimize, akan sularımıza, ormanlarımıza, dağlarımıza, doğal kaynaklarımıza ihanet edenlere, yok edenlere, baş kaldırmalıyız. Bindiği deniz araçlarından denizi kirletenler, piknik için gidip de temiz bulduğu yere pisliğini bırakarak geri dönenler, ondan sonra oraya gelip görenlere, temiz ve doğal bir çevre bırakmamış, onun hakkını çalmış, gelecek nesillere ihanet etmiş oluyorlar. Bunu daha da büyük düşünürsek, Çalışan fabrikaların atıklarının sulara karışmasına hep birlikte birlik olup, " Dur " demeyi ciddi anlamda öğrenmeliyiz. Vatana canımızı veririz demekle olmuyor, zaten vatan kendi canını vermeye başladı bile. Doğal güzellikler bozulup, denizlere giremez hale gelecek, gelecek yeni nesillerimiz. Çevremizde ağaçlandırma çalışmaları çok yetersiz ve her yer beton yığını halini aldı. Yeni yapılan yapıların yanına ağaç dikmek bile kimsenin aklına gelmez oldu. Yeşillik görmek isteyen ormanlık alana gider oldu. Böyle giderse, gelecek kuşakların görebileceği temiz kullanılabilir bir doğaları kalmayacak. Nerde kaldı vatan, yurt, doğa sevgisi. Saygılar…