Milli siyaset…

Recep Tayyip Erdoğan siyaseti…

AK Parti siyaseti…

Sadece ‘Tayyip’çi olmak yetmiyor. Sadece AK Partili olmak da yetmiyor. Üçlü; kararname kriterlerine uygun olacak.

Tek başına bir siyasetle değil bu, üçlü siyaset paketi bir arada olacak şekilde AK Parti siyaset sahnesinde yeni bir perde açıldı…

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında sarf ettiği ‘metal yorgunluğu’ sonrası teşkilatlarda yeni bir beyaz sayfa çevrilmeye başlandı.

5 Kasım 2017’de başlayıp Şubat 2018’de sona erecek olan AK Parti İl teşkilat seçimleri için yeni değişim kriterleri uygulanıyor…

Büyük kongre ise 12 Eylül 2018 öncesinde yapılacak.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İdeal siyasetçi oturduğu koltuktan güç alan değil oraya güç katandır” diyor. Maalesef biz çok yıllar boyunca bu söze ters siyasetçiler gördük Cumhuriyet tarihimiz boyunca…

Erdoğan ise hep “Kibirli olmayın, tevazu gösterinTeşkilatlarla kavga etmeyin. Yorulan varsa kenara çekilsin” diyor.

Erdoğan, iktidar olmanın artık kolay olmadığını, ciddi sorumluluk gerektiren çalışmanın yanı sıra samimiyet gerektirdiğini, samimiyetin de halkla iç içe bulunmaktan geçtiğini söyleyerek adeta rotayı belirliyor.

İşte bu kriterleri taşıdığına inandığı, teşkilatlarla kavgası olmayan, kimsenin adamı denilemeyen Ayhan Salman yeni bir sayfa açmak amacıyla iş başına getirildi.

Bizim söylememize gerek yok ama oluşturacağı yönetimde geçmiş dönem il başkanlığının yaptığı hatalara düşmemesi gerekir. Açık icraatlarla ve halktan uzaklaşmadan, koltuğa yapışmadan çok çalışması gerekiyor. Teşkilatlarda yer alacak kişiler onun bunun adamı değil milletin adamı olacak kısacası.

ESKİ İL YÖNETİMİNİN HATALARI

Bursa AK Parti eski İl Başkanı Cemalettin Torun döneminde birçok başarılı işler yapıldı. FETÖ ile bağlantısı var diye üzerine çok gidildi ama ben şahsen buna inanmıyorum. Ama AK Parti referandum sonrası 50+1 hedefine kapalı siyasetle değil açık siyaset yapabilecek kabiliyete ve o özeliklere sahip yeni kadrolaşmayla gitme kararı aldı.

Açık siyasetten kasıt, güçlü bir ekiple birbirine daha çok kenetlenmiş, birbirleriyle daha çok iletişim halinde olan, meziyetleri daha yüksek olan bir yönetim ve yenilik isteniyor.

İl yönetimi ve ilçe yönetimine girip sonra belediyelerde ya da belediyelere bağlı şirketlerde işlere yerleştirilen yöneticiler oluyor.

İşe yerleştirdiyseniz bırakın o zaman yönetimden istifa etsin ya da yedekte dursun.

Nerde görülmüş parti yönetime girip sonra işe girmek, bu tür hareketler doğru değil. 

Belediyede veya bağlı şirketlerinde çalışanlar parti yönetimine alınmıyor.

Yönetimlere girip ihale almak, çıkar sağlamak, maddi çıkarları önde tutmak. Bu işler yönetim kurulunun seviyesini düşüren olaylardır. Bu da şehre kara lekeler getiriyor.

Bu işler partiye zarar veren işlerdir.

Partilerin yönetim kurulları üyeleri kendilerine iş bulma ve meslek edinme yeri değil. İş bulacaksa gerçek ihtiyaç sahiplerine sahip çıkmalı.

Toplum bu tip işlerden çok rahatsız oluyor. Belediyelerin yapacakları icraatlar önemlidir. Teşkilatla koordineli çalışmalı. Belediyenin yaptığı hataların bedellerini teşkilatlar öder. Hangi parti olursa olsun yönetimde olup belediyede çalışan yönetim kurulu üyeleri olursa alan el olacak ve nasıl denetlenecek, nasıl sözü geçirecek.

Böyle olunca sorun yumakları ortaya çıkıyor. Herkes kendi başına racon kesiyor. Hani koltuktan güç almayacaktın, güç verecektin… Böylece Reis’in talimatı çiğnenmiş olmuyor mu? Emre itaatsizlik değil mi?

Vatandaşın, esnafın birçok sorunu varken ve kolay kolay muhatap bulamazken,

Artan rahatsızlıklara kulak tıkamak, gözlerini kapamak hizmet yolunda yolunu mu şaşırdın dedirtmez mi?

Umuyoruz ve diliyoruz yeni il yönetimi aynı veya benzer hataları yapmaz.

Kendileri için değil şehri için, ülkesi için, halkı için çalışan bir yönetim arzusu ve özlemi var…

Yeni yönetimde yer alacak olanlar akçeli işlerden uzak, iş isteyecek değil iş verecek güçte ve nitelikte olsun… Kabiliyetli ve nitelikli olsun. İş hayatında başarısız olmuşlara değil işinde başarılı olmuş kendine kartvizit aramayan ve çıkar peşinde olmayan, Bursa’ya yakışır, şaibesiz bir yönetim olsun.

Yeni yönetim oluştururken bu ve bunun gibi kriterlere özen gösterileceğine inanıyoruz.

Bir sürpriz de yönetime girecek isimler de olsun…