Bir kişi herhangi bir yerde koltuk sahibi oldu mu bırakması çok zordur. Makam mevkide olanlar yerini korumak için çok çeşitli davranışlar içerisine girebilir. Sivil toplum kuruluşlarından, siyaset makamlarına, kamu da yönetici olmaktan, özel sektörde şef olmaya kadar makam sahibi kişilere buradan ayrılmak çok zor gelir.  Siyaset sahnesinde de durum çok farklı değildir. İl başkanından genel başkanına kadar makam da olanlar yerlerini korumak adına her şeyi mubah görebilir. İktidarda olmakta bu durumun bir diğer versiyonudur. Dün söylediklerinizi bugün unutabilirsiniz. Ne demişti Demirel, “dün dündür, bugün bugündür”

Bu anlamda AK Parti’nin küçük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin nelerden vazgeçtiğini burada yazmaya gerek yok.  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli iktidarı ve konumunu kaybetmemek adına söylemleri ile her daim dikkat çekmeye devam ediyor. Siyaset çizgisini milliyetçilik duygularla -ki bu kısmı sonuna kadar desteklerim ‘terör’ ve ‘bölücülük’ üstünden yürüten Bahçeli, muhalefete yüklenirken ucundan kıyısından lafı gediğine koyuyor, koymaya çalışıyor.

Kim ya da kimlerin ‘terörist’ olduğunu ‘bölücü’ oluğunu sokaktaki vatandaş biliyor. Lakin iktidara ve küçük ortağına göre ‘bölücüler’ bukalemun gibi şekil değiştirebiliyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin son değimi ile ‘Kebapçı bölücüler’ ne zaman karşımıza çıkar bilmek zor.  Ülkeyi bölücülerden korumak adına bundan sonra kebapçılara gitmeyi kendi adıma düşünmüyorum.  Favorim kokoreççiler ve çorbacılar. 

Aslında benin en büyük korkularımdan biri de balıkçıların da ‘terörist’ ve ‘bölücü’ olarak karşımıza çıkmalarıdır.  Eğer ekmeğini denizden kazanıyor kimliğine bürünmüş balıkçıların terör bağlantıları, Bahçeli tarafından kamuoyuna açıklanırsa işimiz o zaman zor. Bu terörist bölücüler balık sürüleri ile İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını ele geçirerek ülkeyi resmen bölebilirler. İyisi mi siz, siz olun çevrenizdeki ‘bölücü’ ve ‘teröristlere’ dikkat edin. Bugünlerde kim ‘terörist’ kim ‘bölücü’ anlamak pey zor…