Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), turizm 2. çeyrek istatistiklerini önceki gün kamuoyu ile paylaştı.

Turizm geliri Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından oluşan 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 30,1 artarak 7 milyar 44 milyon 591 bin Dolar oldu. Turizm gelirinin yüzde 84,7’si yabancı ziyaretçilerden, yüzde 15,3’ü ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi.

Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize etmekte. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 5 milyar 463 milyon 809 bin Dolar’ını kişisel harcamalar, 1 milyar 580 milyon 782 bin Dolar’ını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Ziyaretçilerin kişi başı ortalama harcaması 636 Dolar oldu.

Bu çeyrekte yabancıların ortalama harcaması 602 Dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise 885 Dolar oldu.

Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2018 yılı 2. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 24,9 artarak 11 milyon 67 bin 987 kişi oldu. Bunların yüzde 89’unu 9 milyon 855 bin 102 kişi ile yabancılar, yüzde 11’ini ise 1 milyon 212 bin 885 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 19 artarak 1 milyar 650 milyon 276 bin Dolar oldu. Bunun 1 milyar 421 milyon 872 bin Dolar’ını kişisel, 228 milyon 404 bin Dolar’ını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,4 azalarak 2 milyon 194 bin 58 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 752 Dolar olarak gerçekleşti.

Rakamlar ortada. 2. çeyrekte güzel bir ivme yakalanmış yüzde 30’luk bir artış var.

Evet sevindirici ve umut verici. Peki yeterlimi?

Tabii daha birçok çalışmalar var, projeler var.

Ancak bu rakamlar yeterli değil. Hem sayısal olarak hem de kişi başı ortalama harcamaları daha fazla olabilir.

Paket turlarda yabancıya sunduğumuz fiyat imkanlarını kendi insanımıza sunmuyoruz.

Dışarıdan gelen turistlere verilen imkanlar kendi insanımıza da mutlaka tanınmalıdır.

Dış turizm önemli olduğu kadar iç turizm de önemli.

Kendi insanımıza aynı imkanları sağlayamazsak, o imkanları sağlayan ülkelere gider ve parasını orda bozar ve harcar, döviz de Türkiye dışındaki başka ülkelere gider.

Kendinizi de, yerli turisti de, dövizimizi de boşa harcatmayalım derim.

Döviz girdisi için ihracat ve turizm çok önemlidir.

Türkiye’nin doğal güzelliklerini tam olarak tanıtıyor muyuz? Hak ettiğimiz bedelleri alabiliyor muyuz?

Sahip olduğumuz potansiyeli tam olarak kullanabiliyor muyuz?

Öncelikle her ilimizin var olan potansiyelini doğayı bozmadan, tarihimizi bozmadan projeler çıkarılmalı ve doğru yerde doğru insanlarla zirve yapabiliriz.

Kimi ilimiz sağlık turizmi ile, kimi ilimiz denizi ile, kimi ilimiz dağ ve ormanı ile, kimi ilimiz inanç turizmi ile, kimi ilimiz tarihi ile öne çıkarak turizmi daha fazla canlandırabiliriz. Yeter ki samimi olalım istekli olalım.

Bütün güzellikleri bir arada barındıran Bursa’da turizmin olmaması ayrı bir tez konusu…

Turizm haftası değil turizm yılı olarak hamle yapmalıyız.

Her yerde olduğu gibi turizmde de milli ve yerli olacağız.

Birçok kurum ve kuruluş turizmin daha çok canlanması için canı gönülden çalışıyor.

Yapılan çalışmalar sadece toplantılarda, konuşmakla, yazmakla, rapor çıkarmakla bitmiyor mutlaka fiili icraata geçilmesi gerekiyor.

2017 yılında 39,9 milyon yabancı ziyaretçi ile dünyanın en çok yabancı turist çeken 6. ülkesi olduk. Neden bir Fransa kadar olamayalım. Kaldı ki bana göre Türkiye Fransa’dan 10 kat daha doğal ve güzel.

Yeter ki gerekli zemini hazırlayalım ve gerekeni yapalım.

Neden turizmde Fransa kadar olmayalım.

Neden tarımda Hollanda kadar olamayalım.

Neden savunma sanayinde ABD kadar olmayalım.

Bana göre bir neden ve engel yok.

İstemek, başlamak ve uygulamak gerekiyor.

Hiçbir konuda uyumamamız lazım.

Uyarmamız gerekir. Uyursak ölürüz…

4 T: Tahsilsiz, tarımsız, teknolojisiz, turizmsiz bir ülke zelil olmaya mahkûmdur.

Yapmak konuşmaktan ve yazmaktan çok daha değerlidir.