Çin’de başlayan ve tüm dünyaya hızla yayılan bu virüste Çin, kalabalık nüfusuna nazaran vaka sayısında 7, ölüm oranında ise 9.sırada… Bu durum, 1. sırada ABD’nin olmasıyla, koronanın ticaret savaşlarını besleyen kasıtlı bir şey olduğunu akıllara getiriyor.  

Ülkemizde ise sağlık alanında büyük bir savaş veriliyor ve birçok Avrupa ülkesine nazaran covid19 ekonomik krizi daha iyi yönetiliyor. COVİD 19’un ilk çıktığı günlerde birçok ülke ciddiye almadı; hatta bırakınız “Herkes Covid 19 olsun, bağışıklık kazanır” düşüncesi vardı. Avrupa’yı bu kadar çok etkilemesinin de temelinde bu düşünce vardı ama Türkiye’de oldukça ciddi önlemler alındı hasta yatak kapasitesinin yüksek olması, ilaç stokları, test kitlerinin Çin’den satın alınması, üretimi zor olan solunum cihazlarının hızlı bir şekilde üretilebilir olması, koruyucu sağlık ekipmanında önlemler alması Ülkemizin covid 19’u nedenli ciddiye aldığının en önemli göstergeleri tabi ki her durumu fırsata çevirmek karaborsacılık yapıp 1 günde zengin olma düşüncesinde olan fırsatçı insanlarımız var maske karaborsacılığı en ön planda olanı devletimizin maske satışını yasaklaması karaborsacılığı önlemek için güzel bir yöntemdi evet biraz mağdur olan insanlarımız oldu ama genele baktığımız zaman maske konusunda büyük bir kesim ciddi paralar ödemedi ve maske satışının başlaması, maske satış tavan fiyatının belirlenmesi yerinde bir uygulama. Türkiye, 1999 depreminden akıllarda kalanları hatırladığımızdan şu an ki zamana geldiğimizde yurt dışındaki 1 vatandaşı için jet ve sağlık ekibi gönderecek hale gelmiştir. Sağlık alanında yerli solunum cihazı üretebilmek ve dünyaya ihracat edebilmek yeni bir şeylerin başlangıcı olabilir. Yerli üretimimizin artması Sağlık sektörüne dayalı ilaç ve tıbbi cihaz üretimleri sanayimizi geliştirebilir. Covid 19 salgını sebebiyle artık ucuz işçilik değil, güvenilir üretim üssü tercih edilecek gibi Çin’de faaliyetini sürdüren Avrupalı firmaların yeni üretim üssü için Avrupa kıtasına 4 saat yakınında ki özellikle gıda sanayide en güvenilir üretici ülkelerden olan Türkiye, jeopolitik yapısı kıta yakınlığı ile 1,7 milyar nüfusu olan Avrupa’nın yeni üretim üssü olabilir.

Her Ülke kendi GSMH göre kendi ekonomik gücüne göre covid 19 krizi için ekonomik önlemler alıyor. Ülkemizde de esnafımızı işçimizi sanayiciyi korumaya yönelik ciddi önlemler alındı. Kamu Bankaları’nda Esnaf için 6 ay ödemesiz 25.000 TL nakit 25.000. TL ticari kart desteği, işvereni ve işçinin mağdur olmaması için kısa çalışma ödeneklerinin işsizlik maaşlarının bağlanması ve işçinin işsiz kalmaması için işten çıkarmalara kısıtlamalar getirmesi birkaç ekonomik önlemlerden biriydi. Maliye Bakanlığı, yaklaşık 448 bin esnafa 8 milyar 390 milyon TL finansman tahsisi yaptığını, 119 bin 804 firmaya da 107 milyar 412 milyon TL finansman tahsis edildiğini duyurdu toplamda 200 milyara yakın ekonomik paketler açıklandı. Ayrıca Türkiye güçlü ekonomisi yurt dışına da en çok yardım eden ülke sıralamasında ABD ile Çin’den sonra ki Ülke konumundaki Türkiye’nin yardım eli uzattığı 40 ı aşkın ülkeye Maske, biyolojik tehlike tulumu, tek kullanımlık koruyucu kıyafet, önlük, koruyucu gözlük, eldiven ve COVID-19 test kiti tıbbi ekipmanları yardımı gönderdiği ülkeler arasında İngiltere, İspanya, İtalya, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya ve Karadağ yer alıyor. NATO açıklamasına göre Türkiye, İspanya ve İtalya’ya toplam 450 bin maske yardımında bulundu. Ayrıca İngiliz yetkililer ülkeye ulaşan iki kargo uçağının bir tanesinin içerisinde 250 bin adet kişisel koruyucu ekipman bulunduğunu belirtti.

Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF)  kredi almayan 2 Ülkeden biri de Türkiye’dir merkez bankası politikaları Maliye bakanlığının almış olduğu önlemlerle Türkiye ekonomisi covid19 krizini en az hasar ile atlatmaya çalışan kendi ayakları üzerinde durabilen konuma gelmiştir. IMF küresel ekonomik büyüme beklentisini düşürdü. Uluslararası Para Fonu (IMF) 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin küresel büyüme tahminlerini, Hindistan ve diğer gelişmekte olan piyasalarda gözlenen beklentilerin üzerindeki yavaşlamadan dolayı düşürdü. Ancak aralarında Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan ekonomilerin keskin bir inişin ardından geçmişteki çizgisine döneceğine işaret etti.                                                             

IMF yayınladığı “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda 2020 yılı küresel büyüme tahminini %3.4’ten %3.3’e düşürürken, 2021 yılı için büyüme öngörüsünü de %3.6’dan %3.4’e çekti. Rapora göre, gelişmekte olan Ülkelerde büyümenin 2019’daki %1.8 seviyesinden 2020-2021’de %2.5’a yükselmesi bekleniyor. Bu rakam Ekim ayında açıklanan beklentiden ise %0.1 puan daha yüksek bir büyümeye işaret ediyor.