Geçen hafta Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından EMITT Fuarı’nı yerinde görmek için organize edilen davete biz de ’agazete’ olarak icabet ettik ve gittik yerinde gördük.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da Bursa’nın büyük yaralarından olan turizme destek vermek için oradaydı.

Başkan Aktaş, turizmle ilgili master planını anlattı. "Bursa turizmle büyüyecek. BEBKA öncülüğünde, Valilik ve BTSO ile birlikte Bursa markasının ve turizm planının oluşturulmasıyla ilgili hazırlık içerisindeyiz. 2 yılı kapsayan önemli bir çalışma yapıyoruz" dedi.

Dünyanın sayılı turizm fuarları arasında gösterilen EMITT, 100'e yakın ve yüzlerce turizm merkezinden 10 bine yakın firma ve kuruluşu Asya ve Avrupa'nın ortak noktası İstanbul’da buluşturdu.

Uzun yıllardır Bursa turizmi konuşulur. Ancak bir arpa boyu mesafe alamadığımız gibi geçmişe göre de hep geri gittik.

Dünyada ve Türkiye’de bir şehir başkentlik yaptıysa mutlaka bundan istifade edilmiş ve turizmden payını almıştır.

Bursa ise muhtemelen dünyada en şanssızı

Bunun sebebi geçmişteki etkili etkisiz ve yetkili yetkisiz kişilerdir.

Bursa’da turizmin patlamaması için sanki büyük mücadeleler verilmiş ve başarılı olmuşlardır bu konuda maalesef.

Bursa’da tarih var, deniz var, dağ var, göl var, evliyalar var, kaplıcalar var, Uludağ var, hanlar var, hamamlar var, müzeler var,  meşhur olmuş ürünlerimiz ve markalarımız var... Var da var…

Saymakla bitmez.

Var olan turizm potansiyeline bile sahip çıkamamış ve geliştirememişiz.

Uludağ’a sahip çıkamadık, kaplıcalarımıza sahip çıkamadık, tarihimizi tanıtamadık, denizlerimizi değerlendiremedik, gölümüzü kullanamadık, var olan markalarımızı yeterince tanıtamadık.

Yani helva için her şey var...

Helvayı yapacak kimse yok. Helva yapmaya niyetlenen de olsa zaman zaman ama bir türlü o helva yapılmadı.

Tecrübeli ve azimli Başkan Aktaş bu sefer niyetli ve kararlı helva yapmaya.

Zaten önümüzdeki dönemde yapılmazsa Bursa turizminin ruhuna birileri gelip helvayı yapıp dağıtacaklar sanki.

Yeşil şehir,  Osmanlı şehri, payitaht, ulu şehir, evliyalar şehri, ipek şehri, bıçak şehri, havlu şehri, kestane şehri, köfte şehri, mobilya şehri, çini diyarı, kaplıca şehri, şelaleler şehri, sanayi şehri, ticaret şehri, tarım şehri, kayak şehri, hanlar şehri gibi nice değerli unvan ve değerlerimizi unuttuk sanki.

Silkelenmemiz ve el ele vermemiz gerekir.

Üstümüzden ölü toprağını atmamız gerekir. Kendimize gelmemiz gerekir.

Sadece Valilik, Belediye ve BEBKA ile değil herkes ve her kesim taşın altına elini koymalı. Evet, yetkililer ve sorumlular daha çok gayret ve çaba göstermeli.

Bursa’ya turist akmalı, ticaret hareketlenmeli. Şehir şahlanmalı.

Turistin gelmesi için önce alt yapı ve üst yapı yeniden yapılmalı.

Şu an Bursa’ya gelen turist sayısını kimse açıklamak istemiyor çünkü sayı düşündüğünüzden daha az maalesef…

Bu işi yapan ülkeler ve şehirler nasıl yaptıysa biz de yapabiliriz.

Ben inanıyorum doğru insanlarla doğru projelerle Bursa dünyada sayılı turizm şehri haline gelir.

Plan ve projeler sözde kalmamalı uygulamaya geçmeli ki hayat bulsun.

Turizm ile birebir iş yapanlar bu işte samimi ve profesyonel olmadıkça işimiz çok zor.

Turizmcilerin maddi ve manevi gayretleri gerekli…  Boş nutuklardan vazgeçmeliler.

Bedel ödeyerek değerleri anlayabilirler.

Bursa'nın tarımsız, turizmsiz, tahsilsiz, teknolojisiz hak ettiği yere gelmesi imkânsız.

Başkan Aktaş’ı turizm işini profesyonelce profesyonellere vererek bu işte mesafe almaya kararlı ve samimi gördüm.

Ne diyelim hayırlısı...