Üniversite sınav sonuçlarını başarılı gören var mı bilmiyoruz, biz başarılı bulmuyoruz.
Gençliğimizi temel branşlarda yeterince yetiştirmediğimiz gibi, milli şuurun da yeterince verilmediğini düşünüyoruz.
Temel branşlarda yetersizliği destekleyici verilere bir göz atalım ve velileri değil, sistemi suçlamaya devam edelim.
Zaten yaptığımız en kolay şey, sistemi suçlamak. Sistemi suçlarız, aynı kalitesizlikle de gelecek yıl yola devam ederiz.
24 soruluk Türk Dili ve Edebiyatı testinde yapılma ortalaması: 4,985 
10 soruluk Tarih-1 testinde yapılma ortalaması: 2.035 
6 soruluk Coğrafya-1 testinin yapılma ortalaması: 2.184 
11 soruluk Tarih-2 testinin yapılma ortalaması: 1.982 
11 soruluk Coğrafya-2 testinin yapılma ortalaması: 2.397 
12 soruluk Felsefe testinin yapılma ortalaması: 2.477 
6 soruluk Din Kültürü-Felsefe testinin ortalaması: 1.070 
40 soruluk Matematik testinin ortalaması: 4.775 
14 soruluk Fizik testinin ortalaması: 1.034 
13 soruluk Kimya testinin ortalaması: 0.963 
13 soruluk Biyoloji testinin ortalaması: 1.298 


 
Bu sistemle gidilecek yolun sonunda başarının olmadığına inanıyoruz. 
Eğitimcilerle yapmış olduğumuz değerlendirmelerde, onlarında aynı görüşte olduğunu görüyoruz.
Temel ve sosyal bilimlerde yetersizliğin yanına, birde milli şuurun eksikliği eklendiğinde, gelecek adına umut bekleyenlerin vizyonuna (!) hayran olduğumuzu belirtmek istiyoruz!..
Yapılması gerekeni bize soran olursa, ona verecek olduğumuz cevap çok radikal olacaktır.
Deriz ki; yap bizi Milli Eğitim Bakanı, gör geleceği!
Ne mi yaparım?
Her okulu bir fabrika, her fabrikayı bir okul...
Her öğrenciyi milli şuur sahibi, her öğretmeni bir sanatkar...
Okulları kalite üssü, öğrencileri kalitenin neferi, velileri patron yapar...
TSE ile okulların koordinasyonunu sağlar, kalite dersini zorunlu hale getirir, bu dersin tüm sorumluluğunu TSE'ye verir...
Okullarla fabrikaların koridorlarını birleştirir...
Yabancı marka hastalığından gençliği kurtarır, yerli ürün ve markalara yöneltir...
Milli Eğitimi MİLLİ hale getirerek bilimin aydınlık ışığında yönetir...
Eğitim sistemi ezber yönteminden çıkarır, AR - GE yöntemini getirir...
Milli Ses Ver Projesini temel alır, LİDER ÜLKE TÜRKİYE sevdasını bütün beyinlere kazır...
Geleceğe hazır ve gelecekten kaygı duymayan bir nesil yetiştiririm...
Denemesi bedava!..
Maliyeti de sıfır lira!..

***

SANATKAR ÖĞRETMEN

Bizleri öyle yoğurdular ki, sevdayı, sevgiyi, güzel ahlakı bize öğreten öğretmenlerimiz…

Korkumuz vardı, ama saygımız da vardı, tüm korkularımıza rağmen sevdiğimiz, saydığımız, idol olarak gördüğümüz öğretmenlerimiz...
“Eser bırakın” diye bize hedef gösteren, “Siz ne bıraktınız” sorumuza ise “Benim eserim sizler olacaksınız” diyerek bizlere değer katan, bizlere değer veren öğretmenlerimiz...

Vatana sevdayı, bayrağa ölümsüz aşkı, kısaca bize ilk sevdayı ve ilk aşkı ölümsüzce öğreten öğretmenlerimiz...

Doğruluğu, dürüstlüğü, ilk heyecanı, birde o ilk anı, bize bir arkadaş gibi anlatan öğretmenlerimiz...

Makamın, mevkiinin, parasal gücün anlamsızlığını, “Adamlığın” anlamını bize aktaran öğretmenlerimiz...

Arkadaş gibi tavsiye, bir dost gibi dert ortaklığı, bir derya gibi ilmi bizim iliklerimize işleyen öğretmenlerimiz...

Geçim sıkıntısı içinde olsalar da bizimle geçinmede problem yaşamayan öğretmenlerimiz...
Eğitimcidir, aynı zaman da sanatkardır bizim öğretmenlerimiz.
 
Biz diyoruz ki; eğitim de kaliteyi artırmak istiyorsak, öğretmenlerin bir sanatkar olduğu unutulmamalı, eğitim sistemi ezber yönteminden çıkarılmalı, AR - GE yöntemi getirilmelidir...
Öğretmenlere, temel kalite eğitimi mutlaka verilmeli, TSE'yi bilmeyen, anlamayana öğretmenlik yaptırılmamalıdır!..
Öğretmenlerimize, sanatkara nasıl davranılıyorsa öyle muamele edilmeli, özlük hakları milletvekili özlük hakları seviyesine getirilmelidir.
"Bütçe müsait değil!" diyeceksiniz.
Devlet olarak; borç al, borçlan, gerekirse zorlan!
İnanın; gelecek kurtulacak, o sanatkarın elinden çıkacak olan o muhteşem nesil, o borçları kapatacak, gelecek daha da aydınlık olacak...
Ekonomik zorluk çekmeyecek olan öğretmen, okulunu fabrika yapacak, o fabrikadan ne cevherler çıkacak, o cevherler tüm fabrikaları okul yapacak...
Şimdi?
Şimdinin fotoğrafını yazının birinci bölümünde okudunuz. 
Şimdiyi bırakın, geleceğe bakın, Sayın Milli Eğitim Bakanına da bu yazıyı aktarın!