Güzellikleri yalnız kendisi için değil, hepimiz için isteyen yaşama sevincini paylaşan sevgi, saygı ve şefkate engel olmayan gönüllere selam olsun. Unutmayalım; En büyük kusur, kusur aramaktır. 

Bursa/Orhangazi Atatürk Kongre Kültür Merkezi özel misafirlerini ağırladı önceki akşam. 

Bursa Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclisinin hazırlamış olduğu bir konserle engeller engelliler için aşıldı. 

2005 yılında kurulan engelliler meclisi, engelliler çalışması içerisinde köklü bir yapıya sahip olmasıyla birlikte birçok topluluğa örnek olmuştur. 

Eğitimini Mustafa Özyer'in üstlendiği ritim grubu semazen eşliğinde yürümenin, görmenin, duymanın farkındalığını gösterileri ile sundular.

Kalbin ritmi grubu: 2011 yılında kurulan 30 kişilik ekip ritimlerini notalar eşliğinde öğrenerek Türk Halk Müziği topluluğu ile gösterilere çıkarak bir çok gruba örnek oldu.  Kemal Kamalı'nın Şefliğini yaptığı Türk Halk Müziği topluluğu; Türk kültürünün ezgilerinin yer aldığı bir format ile sahneye çıkan engelli bireyler ve onlara eşlik edenler heyecanlı dakikalar yaşadı. Söyledikleri türkülerle, yaptıkları ritimlerle özgüvenli olduklarını, kültürel yaşamda herkes gibi iç içe var olduklarını kanıtlamış oldular.

Bir anne düşünün! 

"Benim hayalim çocuğumla dans etmektir" diyen ve evladıyla aynı heyecanı yaşayan, birbirinden güzel özgün, doğal figürlerle destek olan anne ve babalar gördüm. O anne babalarda çocukları gibi güzeldiler, özeldiler, içtendiler.

Konser öncesi kuliste gördüğüm hissettiğim duygular en an onlar kadar duygu doluydu. Pırıl pırıl bakan gözlerinde ki ışık onları adeta devleştiriyordu. Şıkır şıkır giymiş hazırlanmışlar, makyajlarıyla bile bizim sizden farkımız yok bakın tekerlekli sandalyede bile olsak hayatın hızına yetişebiliyoruz... Görmesekte giydiğimiz kostümün, yaptığımız makyajın renklerimi tonlarını yansıtabiliyoruz... Duymasak ta işaret dilimizle yıldız yıldız olabiliyoruz mesajı veriyorlardı. 

Çünkü, onların ruhları ve kalpleri normalinden daha iyi hissediyor duyguyu daha yoğun yaşıyordu. Bir güne ait olmayan sevgiyi, şefkati istiyorlardı. 

Engeller hayatın ritmini yakalamaya engel olamadığı gibi toplumunda aynasıdır, onlar bizim birer parçamızdır. Engelli olmak üretmeye de engel değildi, yeter ki fırsat verilsin. İlgi ve iş onların dünyasını acınmaktan, dışlanmaktan, avuç açmaktan kurtardığı gibi toplumların onları bünyesinden ayırmasını kenara itmesini çağdaş eğitimle taçlandıracaktır.

Yapacaklarım sınırlı, ama ufkum geniş diyen engellinin azmine sabrına hayran olmamak ne mümkün

"Tohum toprağa, engelli topluma emanettir" 

ADIMLARIMIZIN BİÇİMİNİN NE ÖNEMİ VAR BİZ MÜZİKLE VARIZ

Aramızda olup da gerçekten aramıza katılmak isteyenler var mı diyen ve engelliler meclisi THM korosunda öncesi ve konser gecesinde yer alarak “bizde varız” diyen Erdal Şekur arkadaşımız da vardı. 

Adımlarımızın biçiminin ne önemi var mühim olan yürüyüşümüzle sevgi ve dostluk köprüsünü müzikle geçmektir diyen Erdal Şekur tüm desteğiyle engelleri arkadaşlarının ve kardeşlerinin yanında yer alarak sesiyle müziğe olan sevgisiyle dostluğunu gösterdi. 

Müzik demişken; Erdal Şekur 

Engelim işlerime ve sevgiye, dostluğa asla engel olamaz diyerek kurduğu müzik grubuyla; solistliğini Erdal Şekur ve Gıyasettin Atik'in yaptığı

Klavyede: Şendoğan NALBANT                                   

Bağlamada:Şaban ÖZ

Cümbüşte: Necmettin TAVUKÇU                             

Canlı ritimde (kobra) Serdar YETİKLİ'nin bulunduğu mütevazi müzikleri ile Bursa Beyoğlu Kebap Restoran'da 
kadınlar matinesi, sıra geceleri düzenleyerek, temizlikten, yemek yapma alışkanlığından, çocukların sorumluluğundan yorulmuş, hafta içinde iş stresinden hafta sonu ev işinden gerilmiş ve kendine vakit ayırmak için eğlenmek isteyen ev hanımlarına, çalışan kadınlarımıza eğlenceli saatler geçirmelerine aracı oluyorlar. Gözler önünde yoğurduğu çiğ köfte ustası (İdris Aydın) ile birlikte yemeklerini yiyorlar grubun söylediği türkülere eşlik ediyorlar.

Birbirini seven insanlar için bir yer, mekan, zaman tatlı tebessümden ibarettir.

Güzellikleri yalnız kendisi için değil, hepimiz için isteyen yaşama sevincini paylaşan sevgi, saygı ve şefkate engel olmayan gönüllere selam olsun. 

Unutmayalım; En büyük kusur, kusur aramaktır.