Kamuflaj formalar yaradı yiğitlerime! Nasıl ama... Savaşınca oluyormuş değil mi? Bu daha fragman; film yeni başlıyor. Klişe belki ama hatırlatmak isterim: Biz 'bitti' demeden bitmez!

Kendi evimizde Akhisar'ı ağırladığımız maçta ilk yarı çok durgun bir oyun sergiledik ve ilk 25 dakikada 2-0 geriye düştük; daha sonra Emirhan'ın golüyle umutlandık, ilk yarının sonlarına doğru bariz bir penaltımız verilmedi. Evet, durgun oynadık diyoruz ama hakem tam bir fiyaskoydu maç boyunca… Tamı tamına 4 penaltımızı vermedi.

İkinci yarı sahada bambaşka bir Bursaspor vardı. İstediğimiz, arzu ettiğimiz, gözlerimizin aradığı bir Bursaspor. Çimleri ısıran, rakibin ciğerini söken bir takım görüntüsü sergileyen Yeşil Beyazlılar bu yarıda oyunu adeta domine etti.

Hakem faciası demiştik… Evet, bu facia ikinci yarı devam etti ve dediğim gibi ilk yarı da 1 olmak üzere, ikinci yarı 3 penaltımızı vermedi. Mustafa Er'in hakemlere karşı dik durması ve takımın haklarını her zaman koruması birilerinin zoruna gitti ve ilk yarıda sarı kart gören hocamız, ikinci sarı kartı görüp tribüne gönderildi. İşte o saatten sonra daha çok karakter gösterip, oyunda daha da üstünlük kuran takımımız Özer'in golüyle skoru eşitledi.

Sahada büyük bir onur mücadelesi veren Bursaspor’umuz son dakikalara girilirken, 2003 doğumlu olan ve bence maçın yıldızı diyeceğim, kritik müdahalelerle hatasız oynayan Taha Altıkardeş’in muhteşem pasıyla Burak Kapacak kaleciyi de çalımlayıp golü buldu ve Bursaspor'un tarihinde efsane geri dönüşlerin bir yenisini yaşattı bütün camiaya...

Kazanılan hayati bir 3 puan, takımımız adına… Bu hakeme rağmen savaşa savaşa kazanmasını bildik. Asıl savaş bu saatten sonra başlıyor. Herkes artık tam konsantre olup önüne bakmalı; şampiyon şehir Bursa'ya yakışır şekilde mücadele edip play-off'a kalmak istiyoruz. Herkes şunu iyi bilsin: Biz, kenetlendiğimiz zaman kimse bizim karşımızda duramaz, kim olursa olsun fark etmez… Çünkü zamanında o başkaldırışı, o hegemonyayı ilk yıkan mübarek şehir Bursa’dır!