Teknolojiden, yeniliklerden, buluşlardan ve sorgulamalardan asla vaz geçemeyiz, geçmemeliyiz de.

Ancak bunun doğru yer ve zamanda kullanımı çok önemli. Özellikle gençlerin boşa zaman harcamamaları kendileri ve ülkeleri için çok çalışmaları gerek.

Bilinçli kullanırsak yararını

Bilinçsizce kullanırsak zararını

Haince kullanırsak insanlığa zarar vermiş oluruz.

Bir taraftan hızla gelişen baş döndürücü teknoloji bir taraftan teknolojiye bağlı ortaya çıkan sorunları çözmek için çaresizlikler içinde çareler aramak…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul'da düzenlenen Yeşilay 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'nde yukarıda özetlediğimiz konu ışığında bilgiler aktardı.

Değişim ve yeniliğin insan hayatının temel dinamikleri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ademoğlu bu dünyaya geldiği ilk andan itibaren, hayatını kolaylaştırmak, geleceğini güvence altına almak, kendini tehlikelere karşı daha korunaklı kılmak için kesintisiz bir arayış içinde. Bu arayış kimi zaman, insanı yeni toprak parçalarına, kimi zaman yeni aletlere, icatlara, kimi zaman da yepyeni fikirlere götürmüştür. Kağıt, barut, pusula, matbaa, ilaç, elektrik, telefon gibi binlerce icat, bugün hayatımızın vazgeçilmezleri arasındadır. Hatta bazı ülkelerde, teknolojiyi toptan reddeden akımlar bile ortaya çıkmıştır." diyerek tarihi bir gelişim sunumu yaptı.

Teknoloji konusunda ceddimizin çok önemli buluşlara imza attığını ama bunların bu zamanda çoğunun bilinmediğini hatırlatan Erdoğan, "Dünyanın ilk rasathanesinin kurmuş, ilk şifahanesini inşa etmiş, bir dönem dünyanın en mümbit ilim, irfan merkezlerine ev sahipliği yapmış bir ülke olarak, bizim yenilikle sorunumuz yoktur, olamaz. Zira 'İlim Çin'de de olsa alınız.' diyen, bir başka ifadeyle 'Sinde de olsa alınız.' diyen bir Peygamber'in ümmeti olarak bizim ilmin ve bilginin kaynağıyla da herhangi bir sıkıntımız yoktur. Bu açıdan biz, modern tabirle teknofobik insanlar değiliz. Biz teknolojik ve bilimsel gelişmelerin nereden neşet ettiğine değil, niçin kullanıldığına, hangi gayeyle kullanıldığına, insan hayatında nereye taalluk ettiğine bakarız. Bizim için kıstas, teknolojinin fıtrata aykırı olmamasıdır. Bizim için ölçü teknolojinin dünyanın yok edilmesi için değil, imarı ve ihyası yolunda kullanılıyor olmasıdır" dedi.

Teknolojinin faydası olduğu kadar terörizm kadar zararlı unsurları da barındırdığını hatırlatan Erdoğan, saatlerce bilgisayar oynadığı için klavye başında ölen çocukların acı hikâyeleriyle çok sık karşılaştıklarını anlatarak, bunun da bir tehlike olduğunu söyledi.

Cep telefonuyla öz çekim yaparken düşen, kaza yapan, sakatlanan, hatta vefat eden insanlara dair haberlerin kimi zaman tebessüm ederek, kimi zaman yürekler parçalanarak takip edildiğini dile getiren Erdoğan, son model telefon alamadığı için strese, bunalıma giren, hatta suç işleyen kişilere rastlandığını kaydetti.

Teknolojinin manevi hayata da büyük sekte vurduğunu ifade eden Erdoğan, çarpıcı örnekleri kutsal topraklardan verdi. "Dost meclislerindeki gönül sohbetlerinin yerini artık sosyal medya tartışmaları aldı. Mekke'de Beytullah'da, Medine'de Mescid-i Nebevi'de dahi insanlar, ibadet, kıraat ve tefekkürle meşgul olmak yerine telefonlarıyla vakit geçiriyorlar. Hayatımızı kolaylaştırması gereken teknoloji maalesef giderek bizi hayattan koparıyor."