Ordumuzun desteği ile  ÖSO Cerablus’ta kontrolü sağladıktan sonra operasyonun asıl hedefi olan Membiç’e ilerleme safhasında birden ABD özel kuvvetleri de operasyonlara dahil olduğu açıklandı.

Başından beri bu operasyonların asıl nedeni kamuoyuna duyurulduğu gibi IŞİD ile mücadele değildi. 

Bu işin bahanesi. Asıl mesele PYD’nin öteden beri bizim kırmızı çizgimiz olan Fırat’ın batısına geçmesi ve oralarda tutunma gayreti içine girmesiydi.

Bu anlamda Membiç’i ele geçiren PYD Cerablus’a da göz dikmiş ve ABD’nin de desteği ile oradaki IŞİD varlığını tehdit etmeye başlamıştı ki orasını da ele geçirdiklerinde öteden beri hayalini kurdukları Akdeniz’e ulaşma hayalleri için oluşturmaları gereken koridorun önünde herhangi bir engel kalmamış olacaktı.

Bu noktada bizim karar vericiler son derece önemli ve isabetli adım atarak Rusya ile ilişkileri düzeltme noktasına gittiler.

Çünkü Cerablus operasyonu Rusya’nın onayı olmadan gerçekleşmesi mümkün bir operasyon değildi.

Rusya ile bu konuda anlaştıklarında ki karşılığında Halep vaatedilmişti bu operasyonu gerçekleştirmek için bir bahaneye ihtiyaç vardı.

Bahane IŞİD ile mücadele oldu.

Kaldı ki iki de bir Kilis’e yapılan roketli saldırılar, son saldırı dahil, hiçbir zaman IŞİD tarafından yapılmamıştır. Bunları düzenleyen PYD’dir. Ama bu saldırıları IŞİD’in üstüne yıkmak herkesin işine geliyor o ayrı.

Meselenin IŞİD değil, meselenin aslında Cerablus da olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Biz de  operasyonların başlamasının hemen ardından 24.08.2016 tarihli yazımızda bunun altını çizmiştik.

Zira Cerablus çok kısa süre içinde ele geçirildi ama operasyonlar güneye Membiç’e doğru ilerlemesinin ardından birden ABD özel kuvvetleri ile bu operasyona katılma gereği duydu.

Onlar da resmi olarak IŞİD ile mücadeleye destek için bu operasyonlara katıldıklarını duyurdu ama asıl amaçları Membiç’iPYD’nin elinden alınmasını engellemekti.

Nitekim operasyonlar Membiç’e doğru ilerlerken birden IŞİD’in elinde bulunan  El Bab’a yöneldi.

Ve bu istikamette yönlendirilen  ÖSO güçleri yolun üzerindeki köyleri günler içinde değil, adeta saatler içinde ele geçirerek ilerledi.

Bunun da tek bir açıklaması var.

IŞİD anlaşmalı olarak oralarda herhangi bir direniş göstermeyip oraları boşaltmasıdır. 

Başından beri söylediğimiz gibi operasyonlar IŞİD’e yönelik olmadığının teyididir bu durum aslında.

Zaten IŞİD’in ABD himayesinde kurulduğunu ve desteklendiğini artık bilmeyenkalmadı .

Peki neden o zaman ABD, IŞİD’in en şiddetli düşmanları olan PYD’nin yanında yer almakta?

Bunun cevabını daha IŞİD ‘in adı yeni yeni duyulmaya başladığında  18.06.2014 tarihli ve IŞİD KÜRT DEVLETİ İÇİN BAHANE” başlıklı yazımızda vermiştik.

Bu yazımızda özetle; IŞİD en şiddetli mücadeleyi Esad rejiminden ziyade Suriye ve Irak’taki kürtlere karşı verdiğini ve ABD bunu IŞİD’e özellikle yaptırarak  Kürt halkının tehdit altında olduğunu ve dünya kamuoyu önünde tepki çekmeden onlara her türlü silah yardımı yapma olanağı elde etmek olduğunun altını çizmiştik.

Ve akabinde nihai amaç  o bölgelere önce özerk, daha sonra bağımsız devlet kurdurmak.

Nitekim bu gün gelişmelere baktığımızda ABD’nin bu niyetleri iyice ortaya çıkmaya başladı.

Klasik ABD dış politika modeli:

 

 “Tavşana kaç,tazıya tut”