Gamzedeyim deva bulmam/Garibim bir yuva kurmam’…
Bu şarkıyı Üstat Tatyos Efendi’nin keman taksimiyle dinleyip de hüzünlenmemek, aşkın har ateşinde yanmayanlara ait bir yoksulluktur...

Gönül telimizi titreten her şarkının bir hikayesi vardır, yine muhtemeldir ki, hemen her gönülde gizli kalmış, yaşanmamış veya yarım kalmış bir aşkın izlerine rastlamak mümkündür. Har olup, kavuran sevda ateşinin küllenmesi, ancak  vuslat ile kavuşmakla olasıdır.

Nesilden nesile günümüze ulaşan "Gamzedeyim deva bulmam..." şarkısını bilir, Türk Sanat Musikisinin gönül dostları... Uşşak makamında bu eserin sahibi, Türk musikisine bestekar ve güftekar olarak 50’ye yakın eser bırakan, ömrü yokluk içinde geçen, öldüğünde kilise defterine Tatyos Efendi/1913 Çalgıcı olarak yazılan bir keman virtüözüdür.

Koltuğunun altında kemanı, tütünden sararmış bıyıkları, çökmüş avurtları, uykusuzluk ve içkiden kan çanağına dönmüş göz çukurları ile hayatın yükünü zayıf omuzlarında taşıyan Tatyos Efendi’nin Galata’daki Pirinççi Gazinosu’ndan yükselen besteleri, semaileri ve peşrevleriyle tanındığı ve İstanbul'un dört bir yanında düzenlenen fasıl heyetlerinde eserlerinin çalındığı aşikardır.

Bir akşam yakın dostları gazeteci Ahmet Rasim ve Vasili ile bir meyhanede musiki meşki ile içli şarkıları peş peşe döktüren Tatyos Efendi, gece nihayete ererken, kemanını omuzuna yerleştirip, hafifçe başını kemana eğerek, dudaklarında acı bir tebessümle o ana hiç duyulmamış o Uşşak şarkıya giriş yapar...

"Gamzedeyim deva bulmam/Garibim bir yuva kurmam/Kaderimdir her çektiren/İnlerim hiç reha bulmam.
Elem beni terk etmiyor/Nihayetsiz bu takibe/Doğrusu takat yetmiyor.
Ehl-i dilin yoktur kadri/
Uğraşma gel Tatyos gayri/Eserin çok kıymetin yok/Git talihine küs bari.”
Tatyos Efendi kemanı omuzunda indirdiğinde, meyhanede hiç kimse gözyaşlarına mani olamamış, kısa sürede İstanbul’da bu şarkıyı bilip de söylemeyen bir hanende ve sazende kalmamıştır.
Bu şarkının hikayesini Ahmet Rasim'e, vefatından önce hasta yatağında Vasili anlatmıştır.
“Tatyos Efendi’nin Ortaköy’de bir çocukluk aşkı varmış, kızın ailesi Erivan'a göçünce yolları ayrılmış, bir daha görüşememişler. Tatyos'ta sonradan şimdiki eşiyle evlendirilmiş, o şarkıyı söylediği gecede, çocukluk aşkının İstanbul'a döndüğünü ve 30 yıldır evlenmeyip, kendisini beklediğini öğrenmiştir. (devamı yarın)