Aşk ve gönül dilimiz olan Yunus’u Yunus yapan Tabduk Emre; Mevlana, Hacı Bektaşı Veli, Ahi Evran gibi Allah dostlarıyla aynı dönemde yaşamış, Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılmaya ve Osmanlı Beyliğinin kurulmaya başladığı dönemde bulunan bir Anadolu Ereni ve hak aşığıdır. Çevresini Aydınlatan güzel sözlerini şöyle bir sıralayalım: "Tokun; açın halini unuttuğu bir memlekette, ne dirlik kalır, ne birlik... O vakit biriktirme ver; azdan az, çoktan çok ver. Rızkı veren odur. Sakın aldanma, kula minnet eyleme. Yaratılmış olan her canlının rızkı da yaratılmıştır. Amma hırsızlık edip biriktirme! Senin değil o. Bırakıp gittiğin nasıl Senin olur? Ya senin olmayanı biriktirmenin sana ne faydası var? Gafil olma, fırsatın variken ver!" Var mı öyle değirmen taşında ezilmeden, elden ele yoğrulmadan, ateşlerde yanmadan oluvermek! Kolay mı öyle adam olmak. ", " Bu yola akıllı çıkılır, sonra akıldan çıkılır, gönülle devam edilir. Bu yol sırattan ince kılıçtan keskince...", " Meydanlardaki cenk(savaş) ne ki, insanın içinde verdiği savaşın yanında...", " Mademki en kıymetli nesne aşk, en çetin sınavsa onun ile olsa gerek.", "Bu yol aşk yolu, rüya sahipleri bu yola gelemez, benliği terk etmeden. Melamet ehli olup kınanmaktan korkmayan, Peygamberin avlusunda yaşayan, malsız mülksüz ashabı suffa misali yalınca olup dünyadan yüz çevirmeden, dervişe dönülmez.”, “Aşk yoluna çıkmak ise niyetin, vuslata ermek ise gönlündeki, bela ile imtihan edilirsin. Biz çalap deriz, her daim Allah’tır gönülde adı. Ama onun bir adı da Zül Celâli Vel İkrâm’dır.", " Sen gönlünü hakikat şelalesinin altında tutmaz isen dolar mı? Kimden akar bu hakikat Şelalesi? Ara da bul bir mürşidi Kâmil, biz ne bilelim..."," Usuldendir kılavuzsuz yola çıkan, yoldan çıkar. ", " Yola çıkıp varmayan, yoldan çıkıp varan yoktur. ", "Uyanma vakti geldiyse bir uyandıran olur elbet! Kimine Hızır, Kimine uçan kuş. Kimine biten ot. Kimine açan çiçek. Kimine akan su. Kimine dilsiz taş...", " Davet söz ile değil hâl iledir. O hâl ki; kulağı sağıra da görünür, gözü körede!.." *"Yola çık, yoldan çıkma.”, “Yolcuyuz, yoldayız, Amma yolun neresindeyiz bilmeyiz!.. Birden gelir, yine Bire gideriz."," Kusur görenindir!  Gör'ün değil, Ört'ün der Dinimiz!"," Aşk ile yürüyen, sırtında dünyayı taşır. Aşksız yürüyen, Beden diye bir Ceset taşır."," O'nun bir adı da, Zül Celâli Vel - İkrâm'dır… Kişi ister ki, hemen cemâlini göre. O güzellik karşısında, mest ola. Ama O önce kahrı, zulmünü, Celâlini gösterir. Zül Celâli Vel İkrâm demek, önce Celâl,sonra İkrâm. Önce kahır, zulüm, imtihan, çile, sonra lütuf, sonra ihsan, sonra İkrâm. Ya sebep nedir? Neden önce Celâl, sonra İkrâm da bulunur? Âşığı sâdık mı, değil mi emin olmak için.”, “Bize inanıp teslim olmak, Ona güvenip rahmete koşmak gerekir. Yüce Allah kuluna gönlündeki iman ve niyetine göre muamele eder. Allah diyen mahrum olmaz.” Bu anlam ve mana dolu sözleri okuyup da, birazcık dahi olsa ışık alamıyorsak, vay halimize ki ne vay… Saygılar.