Son günlerde gündemi, yerel seçimlerden çok, sebze meyve fiyatlarını kontrol etme amacıyla açılan tanzim satış noktaları meşgul etmekte.

Ancak tanzim kararı iktidar açısından çok büyük stratejik hata olmuştur.

Evet sebze ve meyve fiyatları spekülatif olarak yüksek tutulduğu doğrudur.

Ama bu fiyat tanzimi, yani düzenlemesi bu yoldan olması iktidara faydadan çok zarar getirecektir.

Amaç doğru, yöntem yanlıştır.

Bu tanzim satış noktalarında oluşan kuyruklar toplumun nezdinde iktidarın en çok övündüğü konulardan biri olan; "Ülkeyi kuyruklardan kurtardık" tezini çürütmüş olmasının ötesinde, iktidarın en ateşli savunucularının gözünde bile, iktidar olayları sevk ve idare edemediği için bu durumların ortaya çıktığı algısı oluşmasına sebep olmakta.

Oysa spekülatif fiyatlar bu kuyruk rezaletinin ortaya çıkmadan da kontrol altına alınabilirdi.

Burada önce sorun tespiti yapılmalı.

Sorun ne üreticide ne pazarcı ne de manavda. Temel sorun aracılarda.

Fiyatları kontrol eden, monopol oluşturan zincirin bu halkasıdır.

Perakende satıcılık yapacağına, üretici ile satıcıyı buluşturmasına aracılık etmeliydi.

O zaman ne bu kuyruk rezaletleri ortaya çıkacak ve kendilerini, ne de haksız rekabet yaratarak manav ve pazarcıyı zor durumda bırakacaklardı.

Tanzim satış noktaları açınca ne oldu?

Üretici açısından değişen bir şey olmadı, olan ortaya çıkan haksız rekabetten dolayı gariban pazarcı ve manav esnafına oldu.

Asıl bu spekülatif fiyatların ortaya çıkmasına sebep olan komisyonculara ne oldu? Ceplerini doldurmaya devam ettiler.

Çünkü tanzim satış noktaları ürünleri, üstelik kalitesiz, aynen de üreticiden değil bu komisyonculardan almaya devam ediyor.

Ürünlerin ucuz olma sebebi tanzim noktalarının bunları sıfır kar ile satmalarındandır. Bu belediyeler aracılığı ile yapıldığından da maliyetlere nakliye, personel, kira ve benzeri giderler eklenmediğinden ucuz.

Bundan dolayı bu tanzim noktalarının uzun vadeli devam etmesi mümkün değildir.

Yapılması gereken aracı kurumları yani komisyoncuları denetim altında alarak tekel oluşturmalarını engellemektir.

Ama buralar çok ciddi rant kapısı ve bu rantın içinde birçok kesimin olduğundan buralara çok fazla müdahale edilemiyor o da ayrı yazı konusu.

Aynen et ürünlerinde olduğu gibi.

Yanlış politikalar sayesinde ve oluşan tekelden dolayı et fiyatları anormal yükseldi ve konu kısa yoldan ithalat ile çözülmeye kalkışıldı.

Ama o dönem bunun ithalat ile çözülmesi mümkün olmadığı, "Ucuz et ütopyası" yazımızda belirtmiştik.

Sebebini de yazmıştık.

Çünkü et ithalatında, ithalat kotaları yine aynı bu tekel oluşturan kişilere verildiğinden fiyatları belirleyen yine aynı kişiler oluyordu.

Tanzim konusunda da aynı mekanizmalar geçerlidir, ki bu satış noktaları seçimlerden önce gaz almaktan başka bir işe yaramayacağını, aynen et ithalatında olduğu gibi, hep beraber göreceğiz.

Bu konular ancak ciddi yapısal reformlar yapılarak çözülecek şeylerdir.

19.yüzyılın ortalarında Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde 37 yıl süren tanzimat dönemi yaşanmıştı. Yaşanan tarımsal ve sanayi çöküşün ardından yapılması gereken reformlar gereği ortaya çıkmış.

O zamanlar edebiyat 2.Tanzimat dönemi yaşamış ancak ekonomide bu durum anlaşılan bu günlere kalmış ki adım adım   2.Tanzimata gidilmekte.