Bugün Çanakkale Zaferi’nin 104. yıldönümü ve aynı zamanda Şehitler Günü.

104 yıl önce yaşanan tarifsiz kahramanlıklar, yazılan nice destanlar ve geride kalan gerçek hikâyeleri unutmamak ve o ruhu her daim her yerde yaşatmayı bizlere hatırlatan gündür bugün.

Elbette Çanakkale Zaferi'nin öncesi ve sonrasında nice mücadeleler var.

Geçmişte yaşanan acıları, zaferleri, her dönem yaşanan hainlikleri ve oynanan kirli oyunları hem de geçmiş tarihimizi unutmamak adına geleceğimize ışık tutması ve yeni nesillere aktarılması çok önemlidir.

Birlik, beraberlik ve dirliğimiz için daima geçmişimiz ile geleceğimiz arasındaki köprüleri kurmamız zorunludur.

Çanakkale Savaşı ve Zaferi Türk ordusunun şanlı tarihi boyunca kazandığı destansı zaferlerden sadece bir tanesidir. Nice mücadelecimiz ve kahramanlıklarımız olmuştur.

Gerektiğinde şanlı Türk ordusu ve milleti aynı kararlığı gösterecektir.

Geçmişten günümüze hep mücadele olmuş ve günümüzden kıyamete kadar da olacaktır.

Mücadelelerin ismi değişir, adresi değişir, tekniği değişir, ülkesi değişir ama mücadele bitmez.

Tarih tekerrürden ibarettir.

Sadece yer, zaman, aktör oyuncular ve gizli destekçiler değişir.

Her vatandaşımız Çanakkale’yi ve şehitlikleri ziyaret etmeli, özellikle çocuklarını bu topraklara götürmeli.

Malum eskisi kadar okumayan bir toplum olduk.

Ancak okumak için eskisinden daha fazla imkân var.

Özelikle tarihimizi okumalıyız ve geçmişten ders çıkarmalıyız.

Okumalıyız ki cennet vatanımızın kıymetini daha çok anlamalıyız.

Her şehrin, şehidin ve gazinin destansı hikâyesi var.

Yokluk, zorluk, imkânsızlıklar içinde nasıl bir varlık göstermişler… Onlardan ibret ve örnek almamız gerektiğini hiç unutmayalım ve unutturmayalım.

O günkü ulaşım şartları ve imkânlar, silahlar, mermiler, kıyafetler ve özelikle beslenme konusu; özetle her şey kısıtlıydı.

Ancak kısıtlı olmayan tek şey vatan sevgisi,  iman ve cesaretleri idi… Koca yürekleri idi.

Yokluk için savaştılar, mücadele ettiler ama hiç ses etmediler ve pes etmediler.

Kiminin yüreği, kiminin cesareti, kiminin aklı ile zaferi kazanıldı.

Çanakkale Savaşları'nda en çok şehit veren il Bursa'dır; 4 bin 92 şehit vermişiz.

Şehit veren yerler sadece Anadolu illeri değildi. Osmanlı Devleti'nin terk ettiği topraklardan da katılım oldu.

Arnavutluk, Afganistan, Kosova, Yunanistan, Bulgaristan, Suriye, Filistin, Lübnan, Tunus, Libya, Irak ve Yemen'deki Müslümanlar bizleri yalnız bırakmadılar.

Geçen sene Kosova ziyaretimizde Çanakkale zaferi için en çok şehit veren bir köyüne gittik ve ziyaret ettik. Onların hikâyesini dinledik. Sizlerle de paylaşmıştık.

Onlarla nasıl bir gönül köprümüzün olduğunu unutmamız mümkün değil.

Balkanlar atalarımızdan yadigârdır

Evladı-Fatiha’ndır onlar. Onları da asla unutmamız gerekiyor.

Çanakkale’de ecdadımız ve birçok ülkeden binlerce şehit ve gazilerimiz vardı. Bunların yanında kahraman yaşlı ve genç kadınlarımız, dedeler ve öğrenciler de vardı.

Kosovalı merhum şair Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale için yazdığı şiir her şeyi anlatıyor bize.

Anlamak isteyene, ders çıkarmak ve ibret almak isteyene…

Bu yüce vatanın tapusu için çok bedeller ödendi. Çok canlar feda edildi. Kan ve gözyaşı ile alınmış mukaddes bir tapudur.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk;  “Bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize ebedi vatan yapan zaferin adıdır Çanakkale” der…

Ey Allah’ım yaşadığımız vatan toprağının kıymetini bilenlerden eyle cümlemizi.

Bu toprakları bize emanet eden tüm şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmetle, minnetle ve dua ile anıyoruz.

Mekânları cennet, ruhları şad olsun.