‘Canlılara uzun süre 2 hidrojen 1 oksijen atomu verilmezse halimiz ne olurdu’ düşüncesi bile hasta ediyor beni. Su hayattır, candır. Canlıların yaşamsal en temel ihtiyaçlarındandır. Doğanın dengesinin bozulması sonucu küresel ısınmadan dolayı oluşan susuzluk tehdidi, tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri adına risk teşkil ediyor. 21. yüzyılın enerji ve su savaşları yüzyılı olacağını söyleyen dünya bankası yetkililerine göre "su" insanlar için yaşamsal bir ihtiyaç değil ekonomik bir maldır.

Su piyasalarını yönetmek için kurulan dünya su konseyi: DB, IMF su tekellerinin başkanları ve ülkelerdeki ilgili bakanlıklardan oluşuyor.

Bu konsey; Fas, Hollanda, Japonya, Meksika olmak üzere düzenlediği 4 adet dünya su formunda ülkelerin tatlı su kaynaklarının su tekellerine açılması görüşülüyor. Dünya su forumuna ev sahipliği yapan her ülkede suyun ticarileştiği biliniyor. Dünya su konseyinin "su kıtlığı" konusundaki önerisi suyun özel şirketlere devri ve su ücretlerinin artması. Su tasarrufu  yapmanın en önemli yolu fiyatların arttırılması olarak görüyor ve insanların  suya yeterince para ödemedikleri için suyu tasarruflu kullanmadıklarını savunuyor. Nehirlerimizin satılması ve yerleşim yerlerimizin kenarlarından akan suyun bir su tekelinin özel mülkiyetine geçmesini sağlıyor. Suyun; tekeller için ticari meta değil, yaşam kaynağı  olduğunu haykırmalıyız. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, dünya su gününde “Yaşam kaynağımız suyu boşa harcamadan kullanmalıyız. Suyun sınırlı miktarda olduğunu unutmayalım, yarın çok geç olmadan suyumuza sahip çıkalım” mesajını paylaştı.

Bizler üzerimize düşen basit ama çok önemli tedbirleri uygulayalım. Suyu asla boşa akıtma alışkanlığımızdan vazgeçmeliyiz. Özellikle diş fırçalanırken çeşmemiz kapalı olmalıdır. Bu kadar basit ama çok etkili davranıştır. Bulaşıklar mümkünse bulaşık makinasında yıkanmalıdır. Bahçe sulama, araba yıkama mümkün olduğu kadar yeraltı sularından faydalanılarak yapılmalı ya da hiç yapılmamalı.  

Devlet büyüklerimiz, halkı uyardığı kadar kendileri de önlem almada gecikmemelidir. Atık su projelerini hızlandırmalı, boşa akan, denize karışan tatlı sulara çare bulmalıdır. Yeni yapılacak yapılarda çekilen sifonlarda atık su olmalıdır. Bize düşen görevler kadar, devletimizin de asıl önemli sorunu olarak bu konuyu gündeme alması gerek diye düşünüyorum. Tek dileğimiz susuz kalmamamız yönünde! Saygılar…