Ülke olarak yeni tip koronavirüsle tanışmamızın ve mücadele etmemizin 135. günü.

Her şeyi fırsata çeviren dolandırıcılar yeni ‘maske’leriyle yeni model tuzakları ile virüsten daha hızlı yayılıyor.

Fırsatçılar ve dolandırıcılar malum çok hızlı ve ataklar.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmenliği ile tüketiciler hakları konusunda eskiye göre çok yol kat ettik. Ama hala alacağımız çok yol var.

Ancak yapılan açıklamalar, yayınlar ve yazılıp çizilenlere rağmen hâlâ birçoğumuz tecrübe edilmiş hatalarda ısrar edip kendimiz adeta bireysel olarak hatayı yeniden tecrübe etmek istiyoruz.

İki çift güzel söze ya da güzel bir satış danışmanın saçtığı ışıkla kendimizi karanlıklara bırakıyoruz.

Yanlış yapıyoruz ve zarar görüp ziyan oluyoruz.

Küçük büyük iş ayırımı yapmadan sözleşme yapma kültürünü alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor.

Sözleşme yapmaz iseniz hem nakdinizi hem de vaktinizi ziyan edersiniz.

Sözleşmelerimizi detaylı yapar ve yazarsanız her iki taraf da ona bağlı kalır.

Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün hazırlamış olduğu tavsiyeleri okuyunuz ve araştırınız.

Çoğu zaman reklam ve ilanlarda gördüğünüz ile gerçek arasında çok farklılıklar var. Onun için kesinlikle her reklama aldanmayın ve inanmayın.

Özelikle geçinmeye çalıştığımız bu zor günlerde yapacağınız alışverişin zaruri ihtiyaç olup olmadığından emin olmanız gerekiyor.

Düzenlenen sözleşmeler ile bilgilendirmeler  en az on iki punto büyüklüğünde olmalı  ve bunların  bir nüshası size mutlaka verilmelidir.

Sözleşmede öngörülen koşullar, sözleşme süresi içinde aleyhinize değiştirilemez.

Sizden talep edilecek her türlü ücret ve masrafa ilişkin bilgilerin yazılı şekilde verilmesi zorunludur. Verilmiyorsa ödeme yapmayınız.

Bilgi sahibi olmadığınız konularda hakkınızı aramak adına daha hızlı yol almak için ALO 175 Tüketici Danışma Hattı'ndan bilgi alabilirsiniz.

Sözleşmenin önemli olduğu kadar sözleşmeyi kiminle yaptığınız çok daha önemlidir.

Kaybedecek herhangi bir şeyi olmayan bir firma ya da şahıs ile sözleşme yapmak, senet almak, çek almak da sizi kurtarmayacaktır.

Doğru kişi ya da firma ile doğru sözleşme yapmak her daim önemlidir.

Bazı firmalar görüntü ve gürültü olarak dışarıdan çok büyük görünürler. Gerçekte ise o kurumların içleri bomboştur. Arkalarından koşar durursunuz ve sonunda yorulduğunuzla kalırsınız...

Hazır konu tüketicilerden açılmış ve bahsetmişken, ömrümü tüketen konuyu da arz edeyim. Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın gazetecilerin daha sağlıklı ve hijyenik bir ortamda görev yapabilmelerini sağlayabilmeleri adına Türkiye’nin koronavirüsle etkin mücadelesi kitabı, maske, kolonya, peçete, dezenfektan, ıslak mendil ve ateş ölçerden oluşan çantalı set, şahsa gönderilmesine karşın şahsıma ulaşması yönünde bugüne kadar set çekildi. Geçtiğimiz hafta Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gemlik’te açılışını gerçekleştirdiği yerli elektrikli otomobil fabrikasının temel atma törenine şahsımı davet ederken, şahsıma gelmesini beklediğim setin ulaşmadığını şahsına aktardım. Müdür Bey de konuyu araştırıp bana döneceğini ifade etti. Popüler müzisyenin şarkısında ifade ettiği gibi, ‘Dön bana yeniden ne olur’ mısrasına ithafen beklemelerimiz setin içinde yer alan ateş ölçere benzer nitelikte ‘sabır ölçer’ doğrultusunda devam etmektedir.

Yoksa, setimiz PTT’ye mi takıldı, PTT’ciye mi, kargoya mı, argoya mı? İçindeki maskeleri çalan zihniyet hırsızlığa ve daha fenası cerrahi operasyona kalkışır mı endişesi taşıyorum. Bu endişe uykularımı bölüyor, yoksa FETÖ’cüler mi setin sahibi oldu” diye aklımdan geçiriyorum. Amma ve lakin, süreç ‘görev değişimi nedeniyle beklediğim turkuaz basın kartı’ kadar uzayacaksa; işi öncelikle Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’a, sonuç çıkmaması halinde CİMER’e, olmazsa konuyu Cumhurbaşkanımıza ulaştırmak boynumuzun borcu olsun.