Bursa’nın merkez ağırlıklı neredeyse her yerinde üzerine basmamak için tökezlediğimiz çok çocuklar var. Sesini duymadığımız ya da duyup kulağımızı kapattığımız, gözlerinin içine bile bakmaktan çekindiğimiz çok can dostlarımız...

Sokak çocuğu derken sadece sokakta uyuyan çocuklardan da bahsetmiyorum.  Mendil satarken yüzüne bile bakmadan ‘hayır’ dediğimiz, kırmızı ışıkta arabanın camlarını silmek için birbirleriyle yarışan o kirli ama güzel yüzlü çocuklardan bahsediyorum.

Sadece sokak çocuklarımı…

Sokaktaki diğer ‘can’lar?

Tabi ki bütün ‘can’lar canımız

Ama şu da bir gerçek

Sokakta hayatta kalmaya çalışan kediler, evlerinizde beslediğiniz fiyatı 2500 TL’den başlayan o cins kedileriniz kadar şanslı değil.

Tekir diye öcü gibi baktığınız, cins ve renkli gözlü kedi görünce ‘ayyy bu çok tatlıııı’ dediğiniz…

Neyse ki yüreğiniz çok geniş, çok hayvanseversiniz dimi !

***

Bursa’da özellikle merkezinde; Fomara, Heykel, Tophane gibi Bursa’nın en işlek caddelerinde yerlerde yatan çocukları, soğuklarda banklarda çimenlerde uzanan hayvanları görmemek neredeyse imkânsız hale geldi. Bu durum sosyal destek ve koruma programlarının başarısızlığını ortaya koyuyor.

Bursa özelindeki ilgili makamlara sesleniyorum…

Sokaktaki çocukların ve hayvanların korunması konusunda hizmet veren veya verme gayreti içinde görünen pek çok kurum ve kuruluş bulunduğu halde neden hala her gün aynı manzara ile karşılaşıyoruz?

Acaba hizmet verdiğini iddia eden kuruluşlar, sokaklara çıkıp bu çocukların tespitini yapabiliyorlar mı?

Kaçını yerden kaldırabildiniz?

Bu çocukların geleceği, hayalleri ne olacak?

Hiçbir çocuk sokakta arkadaşlarıyla oyun oynamak varken o soğuklarda mendil satmaz!

Hepsinin ayrı hikayesi, ayrı sebebi var

Duyalım bu çığlıkları ve artık bir şeyler yapalım.