Evet, evladı büyütmek yetmez! Ona insan olabilmeyi ve Allah’ın nefes verdiği her canlıyı sevebilmesini de öğretmelisiniz.

Geçtiğimiz haftalarda şahit olduğum bir olay tüylerimi diken diken etti.

Kahvemi almış ve evimin balkonuna güneşlenmek adına çıkmıştım… Sokakta oynayan birkaç çocuğa takıldı gözlerim, tebessüm ederek, “Bizim ellerimizde salçalı ekmeklerimiz de olurdu” diye geçirdim içimden.

(Fastfood sevdalısı bu çocukların salçalı ekmek olayına uzak olduğuna adım kadar eminim)

Onların tatlı koşuşturmalarını izlerken, bir oğlan çocuğunun kurduğu cümlenin ardından oldukça sinirlendim!

‘Çocuktur yahu, olur öyle’ diyecek kadar aptalca geçiştirmelerim olmaz, olmadı da hiçbir zaman!..

“Geçenlerde bir kediyi kuyruğundan tuttum ve duvara vurdum, havaya zıplayarak öldü” dedi, çocuk.

Bu cümleyi kurduktan sonra “çocuk” değildi artık o benim için; “potansiyel suçlu” diye adlandırdım onu!

Bu 6-7 yaşlarındaki veledin arkadaşlarına gülerek anlattığı olay doğru muydu bilemiyorum ama çocukluğumda hayvanlara zarar veren yaşıtlarımı gördüğüm olmuştur.

Beni ürküten o “potansiyel suçlu” ve arkadaşlarını yaklaşık bir hafta gözlemledim; tek yaptıkları şey sokaktaki hayvanlara taş atarak saçma sapan koşturmalarıydı.

Sesli uyarılarım da fazla umursanmadı zaten…

“Evet” dedim, bu çocuklar kesinlikle bir sokak hayvanına zarar verebilecek sadistliğe sahipler.

Haberlerde okuyoruz ya hani işkence yapılarak öldürülen sokak hayvanlarını; ben bu cinayetlerin çoğunun çocuk caniler tarafından gerçekleştirildiğine inanmaktayım.

Hatta ellerimle beslediğim, ismini Roket koyduğumuz köpeği bile bulunduğu bölgeden zorbalıklarıyla uzaklaştırdılar. 

Allah, sokak hayvanlarını çocuklardan korusun!..

Ailelere ve eğitimcilere bu konuda çok iş düşüyor zannedersem.

Bırakın, evlatlarınız sokaktaki canları sevsinler, beslesinler!

“Dokunma mikrop kaparsın”, “Kovala onu buradan”, “Yaklaşırsan ısırır” diye öğütlediğiniz o çocuklar bugün hayvanlara nasıl zarar veriyorsa, yarın da insanlara zarar veren zehirli ruhlar olarak karşımıza çıkacaklar.

İş, işten geçtiğinde ise sadece nerede yanlış yaptığınızı sorgulayacaksınız ama sonuç her zaman ‘Alimden zalim doğar’ deyiminde düğümlenecek; yanlış yetiştirdiğiniz evladınızın çevresinin kötü olduğunu savunarak mağduru oynayacaksınız.

Hayır efendim!..

Bu canavarı siz topluma kazandırdınız!

Unutulmamalı ki kötülüğün vücut bulduğu eylemlerin kahramanları aile kurbanıdır.

İnsan yetiştirin, cani değil…

Devletin bu konuyu ciddiye alarak güvenlik kameralarını yaygınlaştırması, belediyelerin ihbar hattı oluşturması lazım.

Bu çocukların ivedilikle psikoloğa yönlendirilmesi ve ailelerin cezalandırılarak, eğitilmesi gerekmekte(!)

Sağlıklı bir toplum için net bir adım atılmalı, yoksa gün geldiğinde sokakta gezmeyi bırakın, balkonda oturmaya hasret kalacağız.

Vesselam…