Bir  üst, çok üst düzey yöneticisi ile, çalışanı arasında geçen bir görüşme...

Kuruluş çalışanı:

"Vallahi sizi anlamıyorum!

Eşinizi, çocuklarınızı, yakınlarınızı bize emanet ediyorsunuz.

Bir problem yaşadığınızda, bizden yardım istiyorsunuz.

En zor işlerde, en olmaz durumlarda, bizi sahaya sürüyorsunuz.

Başınız sıkıştığında, bizim kapımıza geliyorsunuz.

Bizim, vatan, bayrak ve millet sevdamızı, sürekli kullanıyorsunuz.

Ama...

Makam, mevki ve üst düzey bir görev söz konusu olunca, bizim üstümüzü çiziyor, başka mihraklara yöneliyorsunuz.

Bizim irademize rağmen, bizim için olumsuz görüş veriyorsunuz.

Hatta!

Gıyabımızda, bizi kötülüyor, bizi karalıyorsunuz!

Bize, iftira bile atıyorsunuz!

İşte bu tavrınızı anlamakta güçlük çekiyoruz ve ahlaki bulmuyoruz!"

Üst, çok üst düzey yönetici dedi ki:

"SİZ NAMUSLU İNSANLARSINIZ!

Ailelerimiz için GARANTİ, makam ve mevki için ANTİ insanlarsınız"

"ANTİ ne demek?" diye sordu çalışan.

"Anla işte! Sizi istediğimiz gibi koordine ve kontrol edemeyiz!"

***

SEVGİYİ ÖLDÜRMESEYDİK

"Sevmiyorum"

Ne kadar itici!

"Seviyorum"

Ne kadar çekici!

Keşke hep, sevebilseydik.

Sevilebilseydik.

Ve...

"Seni seviyorum" diyebilseydik!

Sevgiyi öldürmeseydik!..

Her şeye rağmen; "sevseydik"

Ama...

Olmuyor işte!

Öyle mendeburlar var ki, san ki bir taş!

Zorlasan da, sevilmiyorlar be arkadaş.

Yine de...

Keşke, sevebilseydik!..

Sevgiyi öldürmeseydik!..

***

TSE'DEN HABERLER (www.tse.org.tr)

OSTİM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ, GÜVENLİ KAMPÜS BELGESİ ALDI

Belge teslimi için düzenlenen törene katılan TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, pandeminin bizlere yaşadığımız hayatın ne kadar kıymetli olduğunu fark ettirdiğini ve bu süreçten gereken dersleri çıkarmış olduğumuzu, bu dersleri gelecek dönemlerde karşılaşabileceğimiz sorunların çözümünde kullanmamız gerektiğini ifade etti.

https://statik.tse.org.tr/upload/tr/resim/haberyonetimi/otu-2_07072021112944.jpg

 

TSE Başkanı Şahin, “Bugün hikâyesini kuruluşundan itibaren bildiğim ve kendisini ‘Sanayi Dünyasının Üniversitesi’ olarak tanımlayan bir üniversitenin içerisinde bulunuyoruz. ‘Sanayi Dünyasının Üniversitesi’, akademik hayata gönül vermiş hocalarımız tarafından da takdir edilecektir ki Türkiye’nin arzu ettiği neticeyi alamadığı bir üniversite-sanayi iş birliği meselesini de hep aklımıza getirmekte, gündemimizde tutmaktadır. Değerli Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Orhan Aydın’ın sanayi vizyonundan ve daha önemlisi çok yakın zamana kadar Ankara’nın sadece memur şehri olmasına karşı ‘Ankara bir sanayi şehridir’ mücadelesinden yakinen haberdarım. Bunun da bir üniversiteyle taçlandırılmasını ve bu üniversitenin de ilk mezunlarını bu dönem veriyor olmasını çok önemsiyorum, hayırlı olsun diyorum. Üniversitenin emin adımlarla yoluna devam edeceğine inanıyorum” dedi.