Ramazan ayının ilk günü ve son günü, İstanbul’un Fatih yakasında, gelenek haline gelmiş "Oruç Baba Türbesinde", sadece sirke ve ekmekle Oruç açmak. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ziyaretçiler arasında herkesim den geleni görmek mümkündür. Oruç Baba bir rivayete göre, Ramazan ayında orucun ilk günü Hızır Aleyhisselam ile birlikte sirke ve ekmekle Oruç açtığına inanılır. Gerçek ismi,Şeyh Mustafa Zekayi olan Oruç Babanın Üsküdar muhafızı Bursa Yenişehir Beylerbeyi İbrahim Paşanın oğlu olduğu bilinir. Şeyh Mustafa Zekayi Efendinin hayatı boyunca dini eğitim almış ve tarikat öğretilerinden geçmiş birisidir. Tüm ömrünü Oruç tutarak geçirdiği bilinmektedir. Başka bir bilgiye göre de, Oruç Baba İstanbul Fethine katılmış ve savaşan tüm askerlere şu dağıtma görevinde bulunmuştur. Kıtlık zamanı olmasına rağmen, askerlerini susuz bırakmamış, askerler tarafından çok sevilip sayıldığı için kendisine "Baba" diye hitap edilmiş. Orucunu her daim sirke ve ekmekle açan ve sahurunu da bununla yapan Evliya Zat Osmanlı da bereketi temsil eden Sirkeyle ön plana çıkmaktadır. Halk arasında sirke ve ekmekle Oruç açtığı için fakir olduğu düşünülmekteydi. Oruç Babanın geleneğini günümüze kadar taşıyan onu unutmayan sevenleri Her Ramazanın ilk günü türbesine gelerek, akşam ezanı ile birlikte onun geleneğini sürdürmektedirler. Kalabalığın aşırı oluşundan dolayı izdiham yaşanmakta olsa da bu çileye severek katlanan sevenleri onu her Ramazan yalnız bırakmamaktadırlar. İstanbul’un Pazartekke semtinde, tarihi surlarının yakınında, Fatih ilçesi sınırları içinde bulunmaktadır. Ulaşımı kolaydır. Bağcılar - Kabataş tramvay hattında, Topkapı da Pazartekke durağında inip Kürkçübaşı sokağına girdiğiniz de Oruç Baba türbesini görebilirsiniz.

İslam alimlerine göre türbe ziyaretinde asıl amaç, ibret almak olmalıdır. Türbeler de yapılan Dua ve dileklerin sadece Allahtan istenmesi gerektiğini söyleyen alimler, dua edilirken Türbede bulunan zatın yüzü suyu hürmetine duada bulunmak uygundur. Allahın sevdiği kullarının adını anarak yapılan Dualar mutlaka yerini bulur. Yeter ki yerinde ve hakkımızda hayırlısı olacak dileklerde bulunalım. Olmuyorsa, Olmayışında bir hayır vardır diye düşünmeyi unutmayalım. Saygılar