CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu son zamanlarda takip edenler bilir, her nereye hangi topluma girerse girsin bir helalleşmedir gidiyor.28 Şubat sürecinde ikna odalarında yüzbinlerce genç kızımızın yaşamına giren ,hayatlarını altüst eden mesela Nur Serter hala CHP üyesi midir. Zamanında biliyorsunuz o zattı CHP yönetimi yaptıkları güzel hizmetlerden ötürü milletvekili yapmıştı. Kuru kuruya helalleşmelerden ziyade bu tür kişilerle de ilgili yaptırımların gündeme gelmesi yanlış mı. ?Sonrasında bir çok FETÖ bağlantısı olan kişilerle ilgili sosyal medya da, az kaldı dayanın benzeri açıklamalar sıklıkla yapılmakta. Kimse suçsuz yere ceza alanların içerde bir ömür tüketmesini istemiyor ama gerçekten de bu durum iki tarafı keskin bıçak misali karşımızda duruyor.15 Temmuz kalkışmasında 248 şehit  ve binlerce gazi veren bu millet bu konuda yapılabilecek bir helalleşmeyi kaldıramaz. Bu ve buna benzer birçok açıklama sosyal medyada ve bir bölüm medyada son zamanlarda sıklıkla işlenmekte. Bunun yanı sıra bu konuda 6’lı masanın tüm bileşenlerinin  ne düşündükleri çok önemli olmasına rağmen bu konuda diğer 4’lüden pek ses çıkmıyor.

   Libya Teskeresi, Kuzey Suriye Teskereleri ve daha birçok konuda farklı bir yol kat eden CHP bu anlamda 6’lı masanın çok bilinmeyenli denklemi gibi. CHP’de bir çok görevde bulunmuş olan Ünal Çeviköz’ün Karabağ meselesinde  geçen sene söyledikleri daha dün gibi aklımız da. Son tahlilde Cumhuriyetin ilk yıllarında Dersim olayları ,sonrasında mütedeyyin kesimlerin haklarının gaspı, 60 darbesi öncesi ve sonrası,12 Eylül’de yaşanılanlar ,28 Şubat süreci ve hakların gaspına yönelik uygulamalarla ilgili helalleşmeler olabilir ,olmalı fakat bundan sonra bu tür hak gaspları yaşanmamalı. Helalleşmenin mantığında da aslında bu yatmakta. Yanlışların tekrarının yaşanmaması ilkesi.