Bir süre daha yerel seçim sonuçlarını konuşacağız, tartışacağız, yorumlayacağız ve analizler yapacağız.

Bir müddet sonra seçilenler mazbatasını alacak ve koltuklara oturacak.

Seçim ana gündem maddesinden uzun bir süre uzak olunacak.

Daha çok ekonomi, üretim, işsizlik, istihdam, tarım, turizm, eğitim, yatırım ve ihracat gibi konuları daha çok konuşacağız.

Bu yerel seçim diğer yerel seçimlerden farklı olacak denildi ve öyle de oldu.

Çünkü ilk defa bir yerel seçimde ittifak ile seçime gidildi.

Önceki seçimlerle oy oranlarını mukayese etmek zorlaştı.

Seçim sepetinde elmalar, armutlar, çilekler ve kirazlar biraz karıştı.

Siyasi partilerin Türkiye geneli ya da il bazında çıkan sonucu net olarak bir önceki seçimle kıyaslamak ve hassas terazi koymak zor.

Bursa yerelinde geçmiş seçimlerin rakamlarını bir kez daha verelim.

Bursa’da 2004 yerel seçimlerinde AK Parti, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığını yüzde 45.7 ile kazandı.

2009 yılında yüzde 47.3 ile ikinci defa AK Parti kazandı.

2014 yılında yüzde 49.6 ile üçüncü defa AK Parti kazandı.

2019 resmi olmayan sonuçlara göre yüzde 49.63 ile dördüncü sefer AK Parti kazandı.

CHP ise 2004 yılında yüzde 16.1, 2009 yılında yüzde 27 ve 2014 yılında yüzde 28.7 almıştı.

2019 resmi olmayan sonuçlara göre CHP ilk defa yüzde 46.99 gibi bir oranla Mustafa Bozbey faktörü ile rekor kırdı.

CHP iki olan belediye sayısını da üçe çıkardı.

Bu seçimde Cumhur ittifakı olmasına rağmen büyükşehir oylarının düşmesini hangi ilçelerden kaynaklandığına, YSK sonuçlarını resmi olarak ilan ettikten sonra 17 ilçenin tercihlerini analiz ederek sizlerle paylaşacağız.

Peki, seçimden önce biz ne demiştik.

'C' şıkkı yok ya 'A' ya da 'B' demiştik.

Bunu herkes kolaylıkla söyleyebilir ve tahmin edebilirdi. Birkaç siyasi parti temsilcisinin dışında buna farklı bakan olmadı zaten.

Yerelde de yapılacak seçim ittifaklarına baktığımızda Cumhur İttifakı’nın çok daha güçlü olacağını, 2014 yılında yapılan yerel seçim sonuçlarını AK Parti yüzde 49.6 MHP ise 15.3 topladığımızda yüzde 64.9 yapıyor. Buradan vereceği kayıp ve tepkileri de hesaba katsak bile oran kazanmak için fazlasıyla yeterli gözüküyor demişiz.

Mustafa Bozbey’in kazanması elbette imkânsız gözükmüyor ancak o kadar da kolay değil demişiz.

Partiye ve lidere olan sadakat sonucu sandıklara ‘B’ den çok ‘A’ yansıyacak gözüküyor demişiz.

Biz gördüklerimizi ve duyduklarımızı ve en önemlisi geçmiş üç yerel seçim verileri ile sizlere bilgi aktardık.

Netice itibariyle bu bir demokrasi yarışıdır.

‘Kim niye, nereye verdi?’ diye hiç kimsenin sorgulama hakkı olamaz.

Siyasi partiler sadece oturup, nerede oy eksildi ve neden eksildi diye analizini yapmakla mükelleftir.

Gönüllerde ve sandıklarda neden oyumuz azaldı diye bakmaları gerekir.

Aynı hatalarda ısrar edilmemeli.

Her siyasi parti yeniden yeni bir sayfa açarak çalışmalarına devam etmeliler.

Elbette seçilenlerin de görevlerini en iyi şekilde ifa etmeleri için canla başla çalışmaları gerekiyor.

Oy verenle oy vermeyenleri birbirinden ayırt etmeden, ÖTEKİLEŞTİRMEDEN.

Gaye hizmet olmalıdır.

Oy verenleri mahcup etmemek oy vermeyenlerin de gönlünü kazanmak için doğru kişilerle doğru işler yapılmalıdır.

Şaibeden, riyadan, gösterişten, israftan, hile ve hurdadan uzak durarak hak için, halka hizmet edebilmek adına dik durarak yoluna devam etmeli.