“Şehir hastanesine metro ne zaman gelir?” başlıklı yazımızın ardından hem CHP’li hem de AK Partili dostlarımız aradı. Her iki tarafta “yanlışımı” bana hatırlattı, ayrıntılara dikkat çekti. Belki konunun taraflarını yanlış aksettirmiş olabilirim lakin sonuç aynı. Değişen bir durum yok.

CHP’li dostlarımız da işin bu kısmına itiraz ediyor zaten. Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı İsmet Karaca’nın ihaleyi de ya da müteahhit firmayı şikayet etmediğini, sadece olayları yakından takip ederek yanlışları ve rantı kamuoyunun gündeminde tuttuğuna dikkat çektiler. Cumhuriyet Halk Pastisi olarak vatandaşa yapılan hizmete karşı olmadıklarına vurgu yapan dostlarımız CHP’nin ranta karşı olduğuna dikkat çektiler.

Biraz araştırınca işin aslı da ortaya kendiliğinden çıkıverdi zaten. Şehir Hastanesi metro hattı ihalesini Bursa Büyükşehir Belediyesi değil, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı gerçekleştirmiş. Yani burada Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve ekibinin bir suçu, günahı yok. Eğer yanlış yapıldıysa “her şey ortada” bunun sorumlusu AK Partili bakanlık yetkilileri.

İhaleyi iki kez şikayet eden ve yürütmeyi durdurma kararı aldıran ise ihaleyi kaybeden müteahhit firma yetkilileri. Haklılar mı? Sonuna kadar haklılar tabiî ki. Yeterli rekabet ortamı sağlanmadan adrese teslim verilen işlerde vatandaşın ödediği vergiler çar-çur ediliyor. Her ne hikmetse Şehir Hastanesi metro işini iki kez aynı firma aldı. Hem de ikinci ihaleyi de öyle böyle bir farkla değil. Arada uçuşan milyonların hesabı elbet bir gün sorulur. Lakin şu anda en önemli konu metro hattını tamamlanması. Zira vatandaş çektiği eziyetten bıkmış durumda. İdare tabiî ki hizmet yapacak muhalefette her zaman yapılanları takip edecek usulü kontrol edecek…