Bir bürokratın hikayesini öğrendik, sizlerle de paylaşmak istedik...

Bürokrat görevden alınmış...

Yanlış anlaşılmasın, memuriyetten değil, makamdan alınmış.

Gene de yanlış anlama olmaması için yazmış bürokrat;

"ÖRGÜTÇÜ - FETÖCÜ - İHANETÇİ - BAŞARISIZ - AHLAKSIZ - VATANSIZ - BAYRAKSIZ - KANSIZ - İZANSIZ - İMANSIZ"  olduğu için değil...

Kurum içi, kişisel hesaplaşmaların bir sonucu, tüm yöneticilerle birlikte, o da görevden alınmış.

Mahkemeye gitmiş...

Hiçbir siyasetçinin kapısına gitmemiş, sadece yargıya gitmiş...

Bir süre sonra idari yargı kararını vermiş; GÖREVE İADE!

Herkes hayretler içinde kalmış, onu görevden alan iradenin başı ise küplere binmiş, kurumun merkezinde kriz çıkmış, tüm hukukçular ve üst yöneticiler o gün, hayatlarının en büyük fırçasını yemiş!

Yasa gereği, makamda oturmadığı aylar için bürokrata yaklaşık 5000 TL tazminat ödenir.

Bürokrat; "Görevde olmadığım süre zarfında, sorumluluğunu taşımadığım makamın parasını almam!" der ve parayı geri iade etmek ister, ancak kurum bunu kabul etmez!

Bürokrat; parayı bir hayır kurumuna bağışlar ve makbuzu da kurumun üst amirine gönderir!

Ve o bürokrata tehditler yapılmaya başlanmış!

"ASACAĞIZ, KESECEĞİZ, SÜRECEĞİZ, TAYİN EDECEĞİZ, GEÇİÇİ GÖREVLE TÜRKİYE'Yİ GEZDİRECEĞİZ!"

O bürokrat, sadece gülmüş...

Göreve iadenin yasal süresinin sonuna gelinirken, bir üst yönetici, o bürokrat ile görüşmek üzere, o bürokratın bulunduğu şehre gönderilmiş...

Görüşme yapılır...

Sonuç; Yasal ve mali haklarının engellenmeyeceği sözü verilir. Bürokrat da, kurumda iç huzursuzluğu körüklememek için ve de bakmak ve korumak zorunda olduğu ailesinin yaşlıları dolayısıyla, yasal hakkı olan göreve iadeden vazgeçer!

Ne mi olur?

Verilen sözler tutulmaz, bürokratın vermiş olduğu dilekçe bir üst yargıya taşınır, bu dilekçe nedeniyle dava bürokratın aleyhine bozulur, bürokrata masraflar ve tazminat dahil 7.500 TL tahakkuk ettirilir...

Bürokrat; "Verdiğiniz söz ne oldu?" diye sorar!

Bu sefer onlar, gülmek bir yana, kahkaha atarlar!

Bürokrat, bu parayı ödemek zorundadır ve öder!

Ve sonra, Temel fıkralarında olduğu gibi, bürokrat şöyle der; "BU DA BANA DERS OLSUN!"

Sonradan öğrendik ki, o bürokrata zulmeden kişiyi de kovmuşlar!

Kovulan o kişinin itibarı?

O bürokratın gözünde SIFIR, gönlünde SIFIR...

Kendisi de, SIFIR oğlu SIFIR...

Okuduğunuz bu hikaye o(!) bürokrata ait...

Yazdıklarımızın bundan sonrası, yani aşağıdaki yorum bize ait;

"Sıfır" olan kişilere itibar etmeyin.

Bu "sıfırlara" sakın ola ki bir şeyi emanet etmeyin.

Hele hele de devletin bir makamını asla teslim etmeyin!

Aksi durumda, düzen bozulur, birlik dağılır, dirlik yok olur, güven kaybolur...

Allah bu "sıfırların" şerrinden hepimizi korusun...

Bilirsiniz!

Sıfır, toplama işleminde, yani birliğin sağlanmasında ETKİSİZ ELEMANDIR...

Yine sıfır, çarpma işleminde, yani birliği çoğaltmada, YUTAN, YOK EDEN ELEMANDIR...

Aman ha!
Sıfırlara dikkat edin...

Sıfırlara yetki vermeyin...

Birliği ve dirliği yok etmeyin, düzeni mahvetmeyin, güveni sarsmayın...

***

TSE'DEN HABERLER (www.tse.org.tr)

KARATAY ÜNİVERSİTESİ´NE GÜVENLİ KAMPÜS BELGESİ

Türk Standardları Enstitüsünün (TSE) geliştirdiği belgelendirme modeli kapsamında kampüs içerisinde sağlıklı ve temiz ortamları geliştiren, hijyen koşullarını sağlayan, enfeksiyon kontrol önlemlerini uygulayan Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi, yapılan denetimler sonucunda Güvenli Kampüs Belgesi almaya hak kazandı.

https://statik.tse.org.tr/upload/tr/resim/haberyonetimi/kto_08072021131350.jpg

KTO Karatay Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen Güvenli Kampüs Belge Törenine TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Öztürk, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.