Bursa, yıllar sonra kentimize verilen milli heyecana ortak olmak için TOFAŞ Spor Salonu’na aktı önceki gece…

2019 Basketbol Dünya Kupası Avrupa Elemeleri B Grubu’nda mücadele eden A Milli Basketbol Takımımıza destek vermek için ‘her şeyimiz, gururumuz, onurumuz’ Ay Yıldızlı kırmızı beyaz bayrağımızı alan Bursalılar salonu hıncahınç doldurdu.

Başbakan Yardımcımız ve Bursa Milletvekilimiz Hakan Çavuşoğlu

Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak

Eski bakanlarımızdan ve Bursa Milletvekilimiz Mehmet Müezzinoğlu

Valimiz İzzettin Küçük

Emniyet Müdürümüz Osman Ak

Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanımız Hidayet Türkoğlu

İlk maçta evinde Letonya’yı ağırlayan Milli Takımımızın yanındaydı…

Letonya’nın 8-0’lık bir seriyle üstün başlamasına rağmen taraftarın da desteğiyle maçtan hiç kopmayan ‘12 Dev Adam’, ilk çeyreği 20-14 yenik kapattı…

İkinci çeyrekte ise fırtına gibi esen Millilerimiz, 18. dakikada kaptan Semih Erden'in basketiyle karşılaşmada ilk defa öne geçti, 31-30…

Kaptanın sakatlanarak hastaneye kaldırılmasıyla yaşanan moral bozukluğuna rağmen ikinci çeyreğin son saniyelerinde Melih Mahmutoğlu'nun üçlüğüyle soyunma odasına 37-34 önde giden Ay Yıldızlılarımız zaten bir daha Letonya’ya öne geçme fırsatı bile vermedi…

Ancak benim için maç o anda bitti…

Neden mi derseniz?

Yanımda ailesiyle birlikte milli heyecanı dibine kadar yaşayan beyefendinin Melih’in son saniye üçlüğüyle havaya fırlamasının ardından kucağından yere düşen bayrağımızı almasına bile fırsat vermeden devre arası nedeniyle salondan çıkmak için ayaklanan şerefsizin şehitlerimizin emaneti Ay Yıldızımızın üzerine basması ile başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

“Ne yapıyorsunuz siz” dememle birlikte ayağının altından bayrağımızı çekmem bir oldu. Üzerindeki tozu temizleyip benimle birlikte tepki gösteren yanımdaki beyefendiye uzattım.

“Yanlışlık olmuştur, yanlışlıkla basmıştır, görmemiştir” diye düşünebilirsiniz.

Ancak “Ne yapıyorsunuz siz” tepkime karşılık, “Siz de düşürmeseydiniz, ne yapayım” şeklinde verilen yanıt, kalpteki pisliğin dilden dökülmesinden başka bir şey değildir.

Bu yavşağın şimdi ne farkı kaldı “Şehitler mehitler, aman yeter” diyen 'Nursuz Yersiz Taş'tan... Memedimize kurşun sıkan kahpe hainden...

“Görmedim, çok üzgünüm” diyebilir, yerden bayrağı alabilirdi…

Gördüyse eğer “Bayrağımızı düşürmüşsünüz, lütfen onu yerden kaldırın” diye bize fırça atabilirdi.

Ama bunları yapmak yerine, “Siz de düşürmeseydiniz, ne yapayım” diye yanıt verip arkasına bile bakmadan gitmeyi tercih etti.

Biz orada öylece kalakaldık…

Evet…

Üçüncü ve dördüncü çeyrekte de fırtınamız dinmedi. TOFAŞ’ımızın gururu Barış, ‘12 Dev Adam’ı öyle bir organize etti ki, Milli Takımımızın da gururu oldu…

Üst üste bulduğumuz sayılarla maçı 85-73 galip bitirdik.

Bursalı taraftar bir an olsun susmadı, yerinde oturmadı.

Tribünlerde Türk bayrağının dalgalanışına ‘İzmir Marşı’ ve ‘Gençlik Marşı’ eşlik etti.

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla inleyen TOFAŞ Spor Salonu’nda Bursalılar tribünde, ‘12 Dev Adam’ ise sahada, dünyaya da Letonya’ya da Türk’ün gücünü bir kez daha gösterdi.

Ben sadece bunları yazmak isterdim…

Ama olmadı…

Sayın Valim, Sayın Savcım, Sayın Emniyet Müdürüm ve vatanını sevenler…

Eğer bayrağımız bizim şerefimizse

Eğer bayrağımız bizim namusumuzsa

Eğer bayrağımız bize başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere…

Gazilerimizin ve şehitlerimizin emanetiyse

Eğer bayrağımız bizim her şeyimizse

Bir şerefsizin ayağının altında bırakılmasına izin vermemeliyiz

Adını, sanını, kim olduğunu bilmem, bilmek de istemem ama sahada görevli arkadaşım Fatih Akkuş’un çektiği fotoğrafı bende…

İsteyenlere seve seve gösterebilirim…

Özellikle de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a

Kendisi Birleşmiş Milletler ve Avrupa’daki toplantılarda, o malum aile fotoğrafı çekiminde yer belirlemek için koyulan minicik bayrağımızı bile yerde bırakmayıp cebine koyarken

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, önüne serilen düşman ülkenin bayrağına bile basmayarak “Bir ulusun bağımsızlık simgesi olan bayrak çiğnenmez” derken…

Daha ötesine gerek var mı!..