Şehit haberleri canımızı çok yakar...

Yakmıyorsa zaten bir kişiyi, gitsin aynaya baksın ‘ben insan mıyım’ diye...

Acısını siz, biz bilemeyiz... Ateş düştüğü yeri yakar...

Gidin geçmişinize doğru, arayın şecerenizde, mutlaka Çanakkale'de, Yemen'de, Kafkaslar’da daha birçok yerde şehit düşenlerle bir akrabalık köprüsü çıkacaktır... Çıkmaması mümkün değildir...

Önemli olan ecdada yakışır bir evlat olmaktır...

Ben kendi payıma bütün samimiyetimle, içtenliğimle söylüyorum...

Bütün şehitler benim kardeşim, ağabeyim, akrabaları benim akrabam, eşleri benim ablam, anneleri benim annem, babaları benim babam, çocukları benim çocuğum, kardeşimdir...

Dün bir ablam daha oldu...

Ayşe Bayraktar Güngör...

Kim mi Ayşe ablamız?..

Ankaragücü-Bursaspor dostluğunun mimarı şehit Abdülkerim Bayraktar'ın ablası...

Sarı-lacivert ve yeşil-beyaz renkleri adeta birbirine zincirleyen Türkiye'deki statların tribünlerinde dört rengin yan yana oturarak maç izlemesini sağlayan Teksas'ın deli oğlanı...

Sonrasında Ankara'da okuyan bir üniversiteli ve ardından da Ağustos 1993'te Mardin Savur'da kahpe hainlerin kurşunlarıyla Hakk'a yürüyen bir Bursalı şehit...

Tribün liderlerinden ve gazetemiz köşe yazarlarından Fatih Akkuş ve genç Timsahlar’la birlikte Nilüfer'deki evine gittik, gençler tek tek ellerini öptü Ayşe ablamızın, tabii ki bizde...

Gözü yaşlı abla, Abdülkerim kardeşinin Bursa sevdasını anlattı. “Gönlü hep Bursaspor'la doluydu” dedi. Ankaragücü ile olan dostluğun tüm takımlar arasında olması gerektiğini söyledi...

Velhasılı gençler de söz verdi Ayşe ablalarına, "Biz de onun yolundan gideceğiz, Abdülkerim abimizi hiç unutmayacağız. Mekanı cennet olsun" dediler...

Bursaspor sevdalıları, hiçbir şehidimizi tabii ki unutmayacağız... Onların yakınlarını bulup hal ve hatırlarını soracağız...

İşte Ayşe ablanız da orada... Fırsat buldukça onu bir ziyaret etmek sizin görevinizdir...

Şehit Abdülkerim Bayraktar da eminim akrabalarını önce Allah'a, sonra sizlere, bizlere emanet etmiştir... Bence bu bir vasiyettir... Benim anlatmaya duygularımın yetmediği kısımlarını da Bülent Sabırlı'nın kaleme aldığı 'Şehidin Emaneti' 'BursAnkara' adlı kitapta okuyabilirsiniz... Yanınızda mutlaka bir mendil bulundurmayı ihlal etmeyin...