Yarın Bulgaristan'da yerel seçimler yapılıyor.
Dört yıllığına yerel yöneticiler seçilecek.
Ancak yarınki seçimleri soydaşlarımız çok yakından takip etmekle beraber belki de bugüne kadar göstermediği ilgiyi gösteriyor.
Bunun sebepleri var.
Totaliter rejimin yıkılmasından bu yana onları temsil etme iddiası ile kurulan partinin yıllar içinde yozlaşıp, sadece belli odaklara hizmet eden oligarşik yapıya dönüşmesi bu anlayışa karşı bir tepkinin oluşmasına sebep olmuştur.
İnsanımız totaliter dönemde olduğu gibi en ağır işlerde çalışmaya devam ederken, bu insanımızın sayesinde seçilenlerin sefa sürmelerinedir bu tepki.
Zaman içinde bu partinin aslında soydaşımıza hizmet etmek için kurulmadığı da ortaya çıkınca tepkiler daha da çoğaldı.
Yıllarca, buralardan biz dahil, bu partiye kayıtsız şartsız "amansoydaşımız bölünmesin" anlayışı ile oy verildi.
Aman bu düzene bir yerde "dur" denilecekti.
Biriken öfke patlayacaktı. Nitekim patladı da.
Dört yıl önce bu oligarşik yapının başındaki olan kişi partinin meşru genel başkanını partiden tamamen keyfi olarak, yargısız infaz yaparak, ihraç edince biriken öfke patladı ve partiden çok ciddi bir kitle koptu.
Süreç yeni parti kurulmasına kadar gitti.
Ancak yeni kurulan parti daha kuruluş aşamasında bünyesine şaibeli kişiler katarak yapısal hatalar yapınca kopan kitlenin hepsini bünyesine çekemedi.
Her ne kadar bu kişilerin birçoğunu temizlese de DOST bazı hatalarında ısrar edince daha da küçüldü ama daha önce birçok defa yazdığımız gibi, bu seçimlerden nasıl sonuç alırsa alsın bu partiye bir şey olmaz.
Çünkü bu partiden öte bir harekettir demiştik.
DPS açısından bu seçimler ilk defa büyük sıkıntılar içinde geçecek.
Eski garanti oylar artık yok.
Onlar için yarınki seçimler adeta "tamam mı, devam mı" seçimleri olacaktır.
Bundan dolayı bütün cephanesini, maddi manevi varını yoğunu sahaya süreceklerdir. Sürdüler de.
Son bir gayretle de olsa muhtemelen bazı yerlerde yine kazanacaklar ama bazı yerleri de kaybedeceklerdir.
Ama ne olursa olsun bazı yerlerde kazansalar bile bu son olacak. Ötesi yok.
Ancak aynı zamanda baskı, tehdit gibi yöntemlere başvurarak çok büyük hatalar da yapıyorlar.
Bu yöntemlerle insanımızın antipatisini kazanmaktan başka bir şey elde edemedikleri gibi kararsız seçmeni de karşı tarafı tercih etmelerine sebep oluyor bu tehditler.
Bu seçim sürecinde çok fazla hata yapıyorlar da bu hataların bazıları, hele ki bir tanesinin, onlar açısından "öldürücü" sonucu olacak.
Tabii ki bunun ne olduğunu burada yazacak değiliz.
Bunu seçimlerden sonra yazarız.
Kendileri bulsun.
Ne de olsa siyasi "deha!?" olan bir onursal başkanları var değil mi?
Seçim atmosferinde karşılıklı atışmalar olmazsa olmazdır. Olacak o kadar.
Ama hakaret ve küfürlerin kabul edilebilir bir tarafı yoktur.
Bu tür yaklaşımlar özellikle Cebel'e yakışmıyor, neyse ki diğer adaylar bu yaklaşımlara uymuyor.
19 Mayıs’ı yaşatmış, hep ilklere imza atmış, atmaya devam edecek bir halkın birbirlerine düşmesi doğru değil.
Alt tarafı bir seçim.
Birbirlerini kırmaya değer mi?
Seçimlerden sonra herkes yine Cebel'de oturmaya ve bu kasaba için bir şeyler yapma gayretine devam edecek