Ülke olarak yeni tip koronavirüsle tanışmamız ve mücadele etmemizin 266. günü; yani 8 ay 21 gün...

87 yıl önce Ukrayna’da ‘Holodomor’ adında insanlık dışı bir vahşet yaşandı.

Holodomor Ukraynacada ‘açlıkla öldürmek’ anlamına gelir.

Türkçesi insanı aç bırakarak öldürmek.

Yaşanan ve yaşatılan facia doğal felaketlerden ya da yokluktan değildi.

Stalin rejimi tarafından planlı olarak Ukraynalıları açlıkla yok etmek idi sinsi hedef.

Halkın elinde bulunan her türlü gıdayı zorbalıkla ellerinden aldılar.

Gıdaya ulaşmamaları için bütün bölgelere askerler konuldu.

Ayrıca Ukrayna sınırlarının tamamı kapatılmıştı.

Ne soğuk savaş, ne sıcak savaştı. Vahşice; insanlık dışı bir savaştı bu. Açlıkla milyonları öldürmekti hedefleri. Maalesef hedeflerine de ulaştılar.

Farklı değerlendirmelere göre Büyük açlık sırasında toplamda 8 ile 10 milyon arasında Ukraynalı kurban oldu.

Rakamların hangisini ele alırsan al korkutucu ve iğrenç bir dehşet.

Bir ülkeyi yok etmek, bir ülkenin insanlarını yok etmek, bir ülkede insanlığı yok etmek.

Sessiz ve çaresiz bir şekilde adım adım ölüme gidişlerini izlediler…

Bu vahşeti 50 yıldan fazla dünya kamuoyundan gizlemeye çalıştılar...

O dönemde bu faciayı konuşmak ya da herhangi bir hatırlatmada hapis cezası vardı. Durum böyle olunca yıllarca bu vahşet gizli kaldı.

Peki, neden Ukrayna?

Anlatılan ve yazılanlara göre Ukraynalı köylü, Stalin'in karşı devrim olarak gördüğü kolektif çiftlikte tüm özel çiftliklerin zorla birleştirilmesine karşı önemli bir muhalefet oluşturmuş.

Bir başka neden ise, Ekim devrimi sırasında Ukrayna bağımsızlığını ilan edip, 1917-1920 yılları arasında Bolşeviklerin rejimiyle mücadele ediyordu. Bolşevikler kazandı ama SSCB’nin en güçlü, ayaklanmaya hazır olan ikinci ülke olduğunu biliyordu. Bu durum Komünist rejimin var olmasını tehlike altında tutuyordu. 1991’de Ukrayna bağımsızlığını ilan etmekle birlikte SSCB’nin yıkılması yaşanan korkunun sebebini ortaya koyuyor.

Ukrayna’nın direnişini yok etmek için savaş şekli açlık olarak seçilip insanlık dışı olarak uygulanmış.

1928 yılının Ocak ayında komünistler tahıllara el koymaya başladı. Rejim zengin köylü sınıfına karşı bir kampanya başlattı. Mülklerin ve toprağın müsaderesini ve köylülerin tahliye edilmesini öngörüyordu. Bu insanların çoğu Sovyetlerin batı ve kuzey taraflarına sürgün edildi.

Hükümet, buğday, yiyecek, evcil hayvanlara el koymak için düzenli olarak özel gruplar oluşturarak evlere gönderiyordu.

Hasadı hükümete teslim etmeyen herkese karşı en acımasız baskıların uygulanmasına dair bir karar çıkarıyorlar. Son yiyecekleri bile ellerinden alarak köylüleri ölüme gönderiyorlardı.

1933 yılı Haziran ayında Ukrayna’da yaşanan açlık zirveye ulaşmış ve sadece Haziran ayında 1 milyondan fazla insan ölmüş.

Her gün yaklaşık 34 bin 560 kişi, her saat 1440 kişi, her dakika 24 kişi hayatını kaybediyordu...

Her şeye rağmen Ukrayna halkı kendi tarihi hafızasını saklayabildi. Ukrayna bağımsızlığını ilan ettikten sonra Ukraynalılar Holodomor kurbanlarını anmaya başladı.

26 ülke ve 1 uluslararası kuruluş, Holodomor’u soykırım olarak tanıyor...

Holodomor ile ilgili gerçekleri anlatmak ve hatırlatmak için, her sene Kasım’ın son cumartesi günü birçok ülkede anma törenleri yapılıyor...

10 milyon insan açlıktan öldü, haberiniz var mı?

İnsanlığa karşı işlenen bu tür suçların bir daha asla yaşanmaması için demokratik dünya Holodomor gibi tarihin korkunç sayfalarını unutmamalıdır.