Uygunluk Değerlendirme alanında ki bu deni başı boşluk, kalitesizliği körüklüyor, kalitesizlere prim yaptırıyor!

Avrupa da böyle değil.

Amazon Ormanlarında bile böyle bir durum yok!

Üniversiteden bir rapor alıyor.

"Tamam, oldu bu iş diyor!" ürünü piyasaya sürüyor, ne karışan var ne de bulaşan!

TÜRKAK dan akredite değil, yabancı bir kuruluştan akredite olduğunu ilan ediyor.

Kafasına göre hareket ediyor, "Tamam bu iş diyor!" piyasada belge dağıtıyor.

Bu işe kimse itiraz etmiyor!

Belgeyi satan razı, çünkü para kazanıyor!

Raporu veren üniversite razı, çünkü sermaye döner sermaye, bu ifademizde var biraz kinaye!

Raporu alan memnun, işine öyle geliyor, ürününün kaliteli olduğunu ilan ediyor, bu ülkede de kimse buna ses çıkarmıyor!

"Üniversitenin raporu, ürünün kalitesini temsil etmez! TSE uygunluk belgesi alman lazım!" diye kimseden ses çıkmıyor!

"TÜRKAK akreditasyonunun olması lazım, bu ülkede kafana göre belge dağıtamazsın" diyen birinin de sesi duyulmuyor!

Velhasıl...

Kalite kirletiliyor...

Kalite katlediliyor...

Sanayici kandırılıyor...

Tüketici aldatılıyor...

Ülkenin kaynakları kalitesizlik maliyeti ile ve yanlış kalite algısıyla yok ediliyor...

Bu duruma kimse ses çıkarmıyor.

***

 

KALİTESİZLİĞE ÇÖZÜM

Kalite Birliği olarak;

Yıllardır çabalıyoruz, "Sesimizi duyan var mı?" diye yırtınıyoruz.

"Milli Ses Verin" diye haykırıyoruz!

Kalitesizlik maliyetlerini her platformda anlatıyoruz.

Uygunluk değerlendirme alanın da, yurt dışına giden milyar dolarları sürekli gündeme getiriyoruz.

Maalesef; etimiz bu kadar, budumuz da o kadar!

Milli Ses Ver Projesini duymamaya ve destek olmamaya kararlı olan etli ve butlular bilsin ki, vebal onlarındır!

Çözüm; MİLLİ SES!

Bunu haykıracak, son nefesine kadar bu ses!..

***

KUNDAKÇI ARADI

Bir önceki yazımızın "Kundakçı'ya cevap" başlıklı bölümünde, Bartın Üniversitesinin, TSE'den "Hijyen ve Sanitasyon" belgesi aldığı haberini yazığımız için, A gazete genel yayın yönetmeni ve Bursa sevdalısı Ahmet KUNDAKÇI, bizi arayacak ve bize, "Bursa Üniversitelerinde bu belge var mı?" diye bize soracak demiştik.

Yazımız yayınlanınca, Kundakçı, aradı, sordu!

Soruyu geçiştirdik, Pandemiden sonra, yemek için sözleştik!

***

Tüm engellerin kaldırılması dilek ve temennisiyle...