Argo anlamda kullanmadık, gerçek mana da sakaldan bahsediyoruz.

Alim değilim, ama sünnet olduğunu biliyorum.

Sakal bırakana ön yargımız yok, bunu yazının başında belirtelim.

Sakal bıraktığı için kimseye özel bir saygımız, bırakmayana da özel bir sevgimiz yok, bunu da bildirelim.

İnsan olan herkese, özellikle de inançlara saygılı olanlara, saygımızda, sevgimizde var, bunu da peşinen söyleyelim.

Konuya gireceğiz, ama çıkışımız kolay olsun diye, girişi geniş tutmaya çalışıyoruz.

Son dönemde, kamu kurumlarında, "Sakal" moda oldu!

Kamu görevlileri için de sakal bırakan da var, sakalını belli aralıklarda kesen de var.

Bak, altını çiziyorum, size göre değil, BANA GÖRE;

Kamu kurumlarında görev yapanların sakal bırakması doğru değil.

Ankara'dayım...

Görev yaptığım TSE'de, birçok kişiyi sakallı görünce, değişimi fark ettim!

Birine sordum;

- "Ne bu halin, nedir bu sakallar?"

- "Sünnete uyuyorum, sakal bırakmak sünnettir"

Kamu görevlisi olmasam, ne yapacağımı tahmin edersiniz, ama en iyisi lafı yapıştıralım, taşı gediğine koyalım;

Dedim ki;

- "SEN! FARZLARI YERİNE GETİRMİYORSUN Kİ!"

Arkasına bakmadan yürüdü gitti...

Sonrada, başkalarına şöyle dediğini duydum;

- "Karamanoğlu, sünnet ehli değil!"

Farzları yerine getirmediği halde, bıraktığı sakalı "Sünnete uyuyorum" diye ifade eden SAKALCILARDAN, Peygamber efendimizin sünneti olan SAKALIN  KURTARILMASI ümidiyle...

Kamu görevlilerinin sakal bırakmasını doğru bulmuyoruz.

Dikkaldırım Cami İmamı Mustafa hocaya sordum, dedi ki, "Sakalı, sünnete uymak için bırakıyorsan, bir daha kesmeyeceksin!"

Bizi sünnet ehli olmamakla suçlayana da bir çift sözümüz olsun.

Ona diyelim ki;

"Sünnete uymak amacıyla bıraktığını söylediğin o sakalları kestiğin gün, seni Mustafa hocaya havale edeceğim.

Ne demek istediğimi, Mustafa hocayı tanıyanlar bilir!

Bilmeyenlerde Bursa Platformu Başkan Yardımcısı Resul Yiğit'e sorsun!

Bence, devlet memuru tıraş olmalı, tıraşı bırakmalı!

Daha başka bir söze ne hacet!