Dünyanın birçok yerinde her gün ayrı ve acı bir haber okuyoruz ya da izliyoruz.

Yangın...

Ama bir ev yanıyor

ama bir iş yeri yanıyor

ama bir araç yanıyor

ama bir orman yanıyor…

Türkiye’de de durum aynı.

Yangın nerede olursa olsun yangındır.

İster bizde olsun ister 'komşu'da, istersen dünyanın diğer bir ucunda...

Asla sevinilecek bir durum değildir; alevler pençesinde eriyen yeşillik…

Birilerinin içi yanıyor.

Hayatlar sönüyor.

İnsanlar ölüyor hayvanlar yanıp gidiyor.

Yaz aylarının gelmesiyle maalesef orman yangınları hep gündemde.

Tabi sadece havaların sıcaklığı değil sorun.

Buna bağlı birçok etken var.

Mesela yıldırım ve benzer doğal nedenlerle yangınlar çıkmakta.

Çıkan yangınların çoğunun insan kaynaklı olduğu da hepimizin malumu. Ama bilinçli ama bilinçsiz ya da kasten orman yangını çıkaran insan unsurudur.

İstatistiklere göre yangınların yüzde 94’ü insan kaynaklı...

İhmal, dikkatsizlik, bilinçsizlik ne dersen ne ararsan sebepler içinde var.

Sigara izmaritlerini gelişi güzel atanlar.

Piknik yapıp ateşi tam olarak söndürmeyenler.

Enerji hatlarından kaynaklanan yangınlar.

Hatta ormana atılmış cam şişelerden çıkan yangınlar.

..Ve en acısı da kasten rant amaçlı çıkarılan yangınlar.

Orman sadece aldığımız oksijen kaynağımız değil elbette.

Beden ve ruh sağlığımızdır ormanlar.

Erozyonu önler. Doğal afetleri önler. 

Doğduğumuzda koydukları beşiktir orman.

Orman okuduğumuz kitap ve gazetedir.

Yazdığımız kalemdir orman.

Oturduğumuz sandalyedir, koltuktur, Yattığımız yataktır orman.

Öldüğümüzde tabuttur orman.

Mezara koyduklarında üzerimize serilen tahtadır orman.

Kısacası 7'den 70'e hayatımızdır.

Onun için ormanlarımıza herkesin sahip çıkması lazım.

Orman sevgisinin aşılanması gerek.

Ormanlarımızla ilgili eğitimleri artırmamız, daha çok orman alanları geliştirmemiz lazım.

Daha çok fidan dikmeliyiz mesela.

Bakmaya doyamadığımız o güzelim ormanlara hep birlikte sahip çıkmalıyız.

Elbette devlet, mümkün olan yerlere bekçisini, kamerasını koyarak güvenliği alacaktır ama hepimizde biliyoruz ki bu yeterli olmayacaktır.

Ormanları sevgi korur.

Siz ormanları korursanız ormanlarda sizi korur.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Ormansız bir yurt, vatan değildir’ der.

Orman, sadece orman haftası vesilesiyle hatırlanmamalı.

Ormanlar herkesi her kesimi ilgilendirir.

Ortak mirasımızdır. O mirastan hem yararlanacağız hem de artırarak yeni nesillere bırakacağız.

Ormanlar yanmak, kül olmak içi değildir. 

İstifade edeceğimiz için yaşatmamız gerekir.

İçinde bildiğimiz ve bilemediğimiz nice canlılar yaşıyor. Ormanlar yandığında o güzellikler de yanıyor.

Ha orman yakmışsın ha insanı yakmışsın.

Yakan değil yaşatan ol.

Geleceğe bırakılacak miras arıyorsan bilki o ormandır.

Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Herhangi birinizin elinde bir hurma fidanı varken, kıyamet kopacak olsa, derhal onu diksin!" diye ne güzel bize tavsiyede bulunmuş.

Tabi anlayana ve anlamak isteyene…