Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir tarafından, Robot Teknolojileri ve Akıllı Sistemler Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen ‘BTÜ Robot Yarışları roBTÜ 2017’ yarışmasına 'agazete' olarak davet edildik. Bu davet sonucu günümüz teknolojilerine gençlerin ne kadar ilgili veya ilgisiz olduğunun cevabını alacağımı biliyordum.

Yarışmaya katılımcı sayısını gördüğümde gelecek adına umutlandığımı söyleyebilirim.

3 gün süren yarışmada 'Çizgi İzleyen Kategorisi'nde 32 robot, 'Mini Sumo Kategorisi'nde 44 robot, 'Serbest Kategorisi'nde 11 robot ve toplamda ise 87 robot yarıştı.

Robotlar jüri üyeleri tarafından inovasyon, otonomluk, tasarım ve uygulanabilirlik gibi ölçütler çerçevesinde derecelendirildi. Bu kavramlar günümüz teknolojilerinin anahtar kelimeleri...

Türkiye’nin her yerinden ve her yaş grubundan robotlara ilgi duyan ve bu alanda çalışma yapan öğrencilerin akademisyenler ve firma temsilcileri ile bir araya gelmesi, bunun Bursa'da olması kent adına da önemli bir ayrıntı. BTÜ, teknoloji çağına farklı bakış açısını bir kez daha ortaya koymuş oldu.

BTÜ, teknik ve teknolojik alanlarda attığı adımlarla adından söz ettirmeye devam ediyor. YÖK tarafından BTÜ’nün ‘robotlar ve akıllı sistemler’ için ihtisaslaşacak üniversite seçilmesi boşuna değildi.

Yapılan final gösterilerinin ardından söylenecek tek söz var. Umarız daim olur, geleneksel hale gelir. Çıtalar daha da yükselir. Güzel ve özel projelerle gündeme gelir. BTÜ’nün bu özel çalışması herkese örnek olur. 

Programın ilk gününde Sayın Rektörümüz yoktu ama Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurettin Acır'la yapmış olduğumuz ikili sohbette projenin amacını anlatırken "Acımasız ekonomik baskı ve sanayideki rekabete ayak uydurabilmek adına robot ve akıllı sistemlerin gelişimini sağlamak, gençlere bu olguyu anlatıp geleceğe köprü kurmaktır. Üniversite olarak biz de Robot Teknolojileri ve Akıllı Sistemler konusunu tema edinmiş, uzmanlaşma konusunda ihtisaslaşmış bir üniversiteyiz. Bu tür organizasyonları geliştirerek bu tarz projeler devam edecektir” diye konuştu.

Sosyal projelerin önemine vurgu yapan Acır, “Devlet bize bütçe veriyor. Biz de en verimli ve faydalı bir şekilde kullanıyoruz. Sanayi ve üniversite işbirliğini geliştirmeliyiz" derken bilinen ama çok dillendirilmeyen önemli bir konuyu bizimle paylaştı; "Sanayici tıkandı. Sanayici yapabileceğini yaptı artık. Bundan sonra yeni şeyler yapmak istiyor. Makine yapan makineler yapmak gerekiyor. Yeni nesil ürünler üretmek gerekiyor. Anadolu deyimiyle 'pahada ağır yükte hafif' ileri teknolojik ürünlere yönelme zamanı geldi" dedi.

Acır'ın bu bahsettiği konu BTSO gündeminde de sürekli yer alıyor. Uzay Havacılık Savunma Teknoloji Projesi, Ur-Ge ve BTSO küresel fuar acentesi kapsamında yurt dışı bağlantıları kuruluyor, geziler düzenleniyor... Bunlardan Amerika gezisine ben de katılmıştım. Bu tespitlere katılmamak mümkün değil... En basit tabirle 100 TIR domates 10 santimlik bir ileri teknoloji ürüne karşılık geliyorsa bu insanın içini acıtıyor...

Biz domatesimizi, biberimizi, fasulyemizi ve buğdayımızı elbette üretelim ama dünya ile rekabet için ileri teknolojilerden de asla geri kalmayalım...