Tek adam rejimlerinde istisnasız hep aynı durumlar yaşanır.

Zamanla bu kişilerde bir şekilde tarihe geçme amelleri ortaya çıkar.

Hele ki başında bulundukları ülkelerin emperial geçmişleri varsa bunlarda yeni topraklar edinme arzusu baş göstermeye başlar.

Bu kişilerin  etrafı  menfaatçi ve dalkavuklarla  çevrelendiğinden zamanla bunlarda büyüklük ve üstünlük kompleksleri gelişir.

Ancak psikoloji biliminin önde gelen isimlerinden olan Alfred Adler'in dediği gibi;

"Üstünlük kompleksinin temelinde her zaman bir aşağılık kompleksi yatar"

Bu duruma kişinin fiziksel özelliklerinden,  ailevi ve sosyal travmalara kadar birçok dürtü sebep olabilir.

Aşağılık kompleksi genelde daha çocukluk yıllarından itibaren kişinin bilinç altına yerleşir ve daha sonraki davranışlarına yön vermeye başlar.

Bunlar devamlı kendilerini kanıtlama gayreti içinde olur.

Kendilerinde yetersiz  olduğu düşündükleri özellikleri  telafi etme çabasıdır.

Bunlar kendilerinde eksik gördüklerini telafi etmek için abartılı özgüven sergileme eğilimindedir.

Aşağılık kompleksi  aynı zamanda motivasyon kaynağı da oluyor.

Ama bu motivasyonu iyi tartmak lazım.

Sorun tam da burada çıkıyor.

Bu kişilerin öyle bir otokontrol mekanizmaları yok.

Bundan dolayı bu tür kişiler son derece  tehlikeli de olabiliyor.

Bu komplekse sahip kişiler devamlı kendini ispat etme çabası içinde olduklarından zamanla bu aşağılık kompleksi üstünlük kompleksine dönüşebiliyor.

Hele ki bu tür kişiler etkin makamlara gelirse bunların aldıkları kararlar sadece kendilerinin değil, yönettikleri ve çevrelerindekilerinin de felaketine sebep olur.

Buna örnek boyları kısa olan ve muhtemelen bunun ezikliği ile kendilerinde gelişen aşağılık kompleksleri Napoleon, Hitler,Mussolini ve tarihte birçok  kişi gösterilebilir.

Alfred Adler bu komplekse " Napolyon kompleksi" adını vermiş.

Bu kompleks içinde olanlar sürekli kendilerini ispat etme gayreti içindedir.

Daha fazla çaba sarf eder, daha fazla çalışır, daha hırslı ve daha agresif olurlar.

Bu gayretleri sonucunda belli kazanımlar elde ettiklerinde kendilerini üstün görmeye başlarlar yani aşağılık kompleksleri zamanla üstünlük kompleksine dönüşür.

Bu duruma başka tipik bir örnek de Putin'dir.

Fiziki olarak boyunun kısalığından mı, çocukluğunda maruz kaldığı olumsuz koşullardan mı bilinmez ama davranışları klasik bu kompleks içinde olan birinin davranışlarıdır.

İktidarı boyunca verdiği demeçler ve yaptığı çıkışlarla sürekli gündemde kalma ve kendini önemsetme davranışı içinde oldu hep.

Ve nihayetinde de tek adamlı rejimlerin kaçınılmaz ve karşı konulmaz bir şekilde tarihe geçme dürtüsü.

Ukrayna'ya saldırması ülkesinin güvenlik endişelerinden ziyade kendi kişisel hırsıdır.

Rusya'nın en büyük hükümdarlarının arasında  yer alarak tarihe geçme hırsıdır.

Zaten bunu 2014 yılında  Kırım'ı işgal ederek gösterdi.

Ama tarihteki diğer örnekler gibi bu hırsının  kurbanı olacak.

Evet kesinlikle tarihe geçmeyi başaracak.

Ama Rusya'ya en büyük zararı verenlerin arasında  yer alarak.

Tek adam rejimi, "ben yaptım oldu" anlayışı ile  yönetmeye kalkışan herkesin sonu hep aynı olmuştur.

Rezil  olarak, halklarının lanetini alarak yok olup gitmek.

Tarihte bunun aksi olan, başarılı olmuş bir   örnek yoktur.