Pomak popülasyonu Balkanlarda yaşayan en eski topluluklardan biridir. Her ne kadar zaman zaman belli odaklar onları farklı etnik kimliklerden devşirilmiş gibi gösterme gayreti içinde olsa da Pomaklar kendilerine has kültürü ve gelenekleri olan ayrı etnik bir gruptur.
93 harbinden sonra Osmanlı Balkanlardan çekilme sürecine girince soydaşlarımızla beraber bir kısım Pomak nüfus da göç ederek genelde Çanakkale ve Trakya bölgesine yerleşmişlerdir.
Yüzyıllar boyu ortak paylaştıkları bölgelerde soydaşlarımız ve Pomaklar her zaman barış ve kardeşlik içinde yaşamıştır. 
Bu durum günümüzde de, gerek Balkanlarda gerek ülkemizde, aynı şekilde devam etmektedir.
Ancak son yıllarda ülkemizde yaşayan Pomaklarla birileri çok yakından ilgilenmeye başlamış ve özellikle Çanakkale ve Trakya bölgesinde yaşayan Pomaklarla ilgili birileri bazı faaliyetler yürütme gayreti içine girmiştir.
Bu faaliyetler yakından takip edilmekle beraber bazı STK yöneticilerinin bu alanlara girmeleri ciddi sıkıntılar yaşamalarına sebep olacaktır.
Bu arkadaşlara tavsiyemiz bu konularda dikkatli olmalarıdır.
Buna paralel olarak aynı odaklar Pomakların arasından belli kişileri kullanarak enstitü başta olmak üzere değişik örgütler kurdurmuşlardır.
Bunların ana hedefi Pomak milliyetçiliğini körüklemektir.
Kullanılan kişilerin kimler olduğunu merak edenler bu örgütlerde yer alanlara ve bu yönde yayınlar yapanlara bakmaları yeterlidir.
Bunlar bir yerlerden beslenip gününü gün ederken gariban Pomak halkı, özellikle Rodop bölgesinde yaşayanlar, zorlu şartlarda geçimini sağlama derdinde.
Bunların arkasında kimler olduğunu ve ne amaçladıkları konusunda burada ayrıntılara girmeye gerek yok.
İleriki zamanlarda nasılsa bu konularda daha çok yazılar yazacağız. Şimdilik sadece şunu belirtmek yeterli olacaktır. 
Pomaklar üzerinden hesaplar yapanlar, totaliter rejimin yıkılmasından sonra soydaşlarımızı kontrol altında tutmak için birilerine parti kurduranlarla aynı kişilerdir.
Ancak ülkemizdeki Pomak kardeşlerimiz, her ne kadar bunlardan
Bazılarının kafaları karışık olsa da, bu tür yaklaşımlara prim vermeyeceklerine eminiz.
Kaldı ki bu tür gayretlerin başarı şansı da yoktur. Sebebi de çok basittir. Etnik aidiyet önemlidir ama gerçek dindar kişileri için her zaman ümmetçilik ağır basar, ki İslam’ı kabul etmiş Pomak kardeşlerimizin dini bağlılıkları çok derin ve güçlüdür.
Bundan dolayı etnik kökene dayalı ayrıştırma gayretleri içine giren kişilerle din uyuşmazlığı olduğundan başarılı olma şansları da olmayacaktır.
Dindar kesimler için ümmetçilik her zaman ağır basacaktır. Aslında bu yaklaşımlara gerek de yok.
Balkan coğrafyası yüzyıllardan beri başkalarının güç mücadelelerinden dolayı ortaya çıkan ihtilaf ve yapılan savaşlardan bıktı.
Balkan halkları barış ve kardeşlik içinde yaşamak istiyor. Hiç kimsenin aklında farklı düşünceler yoktur.
Bu barış ortamına ancak aşırı milliyetçi akımlar zarar verebilir.
Bu akımlara devlet yöneticileri söylem ve eylemleri ile prim yaptırmamalı.
Yoksa Balkanlarda haritaların yeniden çizilmesi kaçınılmaz olacaktır.
Bunu kimse istemiyor ancak ötekileştirme ve ayrıştırma yaklaşımları devam ederse, ki bu eylemleri bazı dış mihraklar kendi çıkarları doğrultusunda kışkırttığı ortada, bu kaçınılmaz olacaktır. Buna fırsat verilmemeli