Öyle bir zamandayız ki!..

Çocuklarımız ya tam anlamıyla sevgiyi…

Ya da en üst derecesiyle nefreti öğrenecekleri zamanda…

Büyüklerin kıyasıya savaşlarında öğreniyor geleceğin milletvekilleri belediye başkanları bu kavgayı.

Onların hoşgörüsü ile yoğuruluyor, objektif bakmayı öğreniyor.

Yahut tek taraflı bakış açısına sahip oluyor.

Öyle bir zamandayız ki aslında…

Kullandığımız oylar ve ideolojisini savunduğumuz görüşe bakış açımız aslında bizim bundan 10-15 sene sonramızı belirler durumda.

Çünkü günümüzde yaşanan iyi ve kötü her şey ortada…

Bir anne veya baba bir görüşü kötülüyorsa objektif bakmadan kötülüyor ve öyle öğreniyor çocuklarımız da…

Tek taraflı olmayı…

Ya da seviyorsa öyle gösteriyor çocuğuna “Bak evladım bu kişi bundan dolayı çok iyi”…

Bir kişi veya kişiler sadece bir özelliği için mi sevilir yahut sevilmez…

Ondan sonra gel okullarda eğitim kuruluşlarında empati, hoşgörü, sevgi, saygı, gibi erdemleri değerleri vermeye çalış.

Yaşamın içinde öğretilir bunlar…

Bilmem ne partisini kötüleyen 10 yaşındaki bir çocuk ileride tek taraflı bir bakışa sahip olduğunda bunun suçlusu bugünün yetişkinleri, yani bizleriz.

Onlara bir fikir sahibi olmayı elbette öğretmeliyiz.

O fikrin arkasında durmayı, objektif olmayı, herkese saygılı olmayı öğretmeliyiz.

Bu çocuklarımız ileride çok çeşitli insanların olduğu ortamlarda zor durumlara düşmemeli.

Hem fikrini savunmalı ama kendinden olmayanı ötelememeli.

Bu ger görüş için geçerli.

Çünkü ileride kimin hangi durumda olacağı belli değil.

Gelin; geleceğin başkanlarını millet sözcülerini şimdiden istediğimiz gibi yetiştirelim.

Hayatın içinde onlara siyaseti de politikayı da yalansız ve katkısız öğretelim.

Bir bütün olmayı ve bir bütünün parçası gibi yaşamayı aşılayalım.

Gelin kendi hırslarımıza savaşlarımıza onları alet etmeyelim.

Bu kadar küçük zihinlerine bu tohumları şimdiden ekmeyelim ki, hasat zamanı pişman olmayalım.

Çünkü öyle bir geçer zaman ki, ne telafisi olur ne de geriye dönüşü…

Çocukça beyinlere çocuk saflığı ile yaklaşalım.

Bizler de çocukça olduğu gibi yaşayalım her şeyi.

Çocukça kalın…