Bireysel başarı, bireyin motivasyonu sonucu gelişen bir olgudur.
Kurumsal başarı, kurumda görev yapan tüm bireylerin motivasyonu ve liderin fonksiyonelliğinden kaynaklanan bir süreçtir.
Tüm bireyler organizasyona destek vermiyorsa, kurumsal başarıdan bahsedilemez.


 
Bir ara bilgi de vermek gerekiyor, organizasyonda çeşitli sebepler neticesinde "Ayrık otları" elbet olacaktır. 
Bunların üzerinde çok fazla durmaya gerek yok, başarı geldikten sonra bunların sesi çok fazla çıkmayacak, ya "Üstün Motivasyon" halkasına dahil olacaklar, ya da sessizliğe bürünüp kaosu ve kavgayı bekleyecekler.
Bir örnekle meramımızı anlatmaya çalışalım.
Görev yapmaktan onur duyduğumuz kurumumuzda, patenti bize ait olan "Kalite Günleri" adı altında bir eğitim organizasyonu gerçekleştirilir.
Bu eğitim organizasyonu ile adeta rekorlar kırılır. 
İstanbul, Bursa, İzmir’de yapılan eğitimlere, rekor seviyede katılımlar olur ve TSE, son yılların en hareketli, en başarılı günlerini yaşar. 
İnanmayanlar için ifade edeyim ki; "Karamanoğlu" TSE'nin riyasız penceresidir ve bu tespiti objektif delillere dayanmaktadır.
Konumuza dönelim...
Kalite Günleri eğitimlerine binlerce katılım olur...
Yüzlerce firmaya ulaşılır, onlarca önyargı yerle bir edilir, binlerce kalitecinin yetişmesi için ilk adımlar atılmış olur...
Bu başarıya biz kurumsal başarı, daha net ifade ile "Organize Olmuş Organizasyon"un başarısı diyoruz.
İşte kenetlenmenin, birliğin, beraberliğin, liderin ve tüm çalışanların organizasyona dahil olması ve "Üstün Motivasyon" neticesinde ortaya çıkan "Üstün Başarı" budur...
"Kalite Günleri Eğitimleri" tekrar düzenlenmelidir. Sanayinin buna ihtiyacı vardır!..


***

ŞOFÖRÜN KALİTESİ

İstanbul da, "Kalite Günleri Eğitimleri" kapsamında bilgilendirme amaçlı sanayi kuruluşlarına dönük ziyaretler yapılmaktadır...
Ankara'dan gelen müşavirler, bir firmaya giderler...
Onlar içeri girerler ve onları firmaya getiren şoför Aydemir Özcan, firmanın bahçesinde bulunan kamelyada oturur, müşavirleri bekler...
Bir süre sonra bir bey, kamelyaya gelir ve oturur, sessizlik vardır, gelen bey TSE'nin şoförü Aydemir'i görmezden gelmiştir...
Bir süre sonra, Aydemir söze başlar;
- Merhaba, hoş geldiniz...
- Merhaba, ben bu firmanın sahibiyim, asıl siz hoş geldiniz.
- Hoş bulduk efendim, ben TSE'nin şoförlerinden Aytekin Özcan, firmanızı ziyarete geldik ve içerde müşavirlerimiz var, siz neden onlarla görüşmediniz, TSE'ye karşı bir ön yargınız mı var?
Firmanın sahibi TSE’den gelen üst düzey eski yöneticilerle görüşmekten kaçınmış, onları kalite müdürüne yönlendirmiş, kendisinin yurt dışında olduğunu söyletmiş ve kamelyaya çıkmıştır...
Bu sohbet kamelyada yaklaşık 50 dakika devam eder...
Bir süre sonra TSE müşavirleri dışarı çıkarlar. Şoför Aydemir, müşavirleri kamelyaya davet eder, firmanın sahibi ile tanıştırır...
Firmanın sahibi söze girer;
- Öncelikle hoş geldiniz. Sizlerle görüşmek istemedim ve yurt dışında olduğumu söyleyerek sizleri kalite müdürüme yönelttim. 
Çünkü ben, TSE ile geçmişte problemler yaşadım. Tüm belgelerimi yabancı kuruluşlardan aldım. TSE'ye inanmıyordum. Size gösterdiğim tavır bundan dolayıdır.
Ancak, TSE'nin şoförü olan bu arkadaş, biraz önce bana öyle şeyler anlattı ki; öyle bir vizyon çizdi ki, ben düşündüklerimin doğru olmadığına inandım.
Beni ikna etti...
Tüm belgelerimi TSE'ye döndüreceğime ve eğitimlere katılacağıma söz veriyorum, bu motivasyonu sağlayan yöneticilerinizi de tebrik ediyorum. Kahveleri nasıl içersiniz..."
İşte, üstün motivasyonun başarıya kısa bir hikayesi.
Kurumsal başarının nasıl geliştiğine örnek vermeye çalıştık...
Üstün başarının, üstün motivasyona bağlı olduğunu...
Bunun içinde organizasyonun organize olması gerektiğini...
Ve de "Organize olmuş organizasyon" kavramını herkesin anlaması gerektiğini, bunun yolunun da tüm personelin kenetlenmesinden geçtiğini herkesin anlaması gerekiyor.
Hâlâ anlamayanlar varsa beni arasın, daha net anlatayım...
Veya halen İstanbul'da şoförlüğe devam eden ve büyük bir sanayi kuruluşunun patronunu TSE sevdalısı yapan Aydemir ÖZCAN'a uğrasın, onu dinlesin!..


***

ÖNCE SEVMEK GEREKİYOR
Benim adamım...
Senin adamın...
Benim ekibim...
Senin ekibin...
Onlar...
Bunlar...
Şunlar...
Bu ifadelerin çok sık kullanıldığı organizasyonların, organize olması, hele de "Organize olmuş organizasyon" hüviyetine kavuşması mümkün değildir.
Artık günümüzde "Motivasyon" yeterli değildir.
"Üstün Motivasyon" anlayışının tüm organizasyonlara yerleşmesi, tüm personelin birleşmesi gerekmektedir.
Bunun için de gerekli olan tek şey SEVGİDİR...
Sevginin olmadığı yerde, aidiyet olmayacaktır.
Aidiyet yoksa, sahiplenme yoktur ve kargaşa ve karmaşaya zemin hazırlanıyor demektir.
Bana soruyorlar;
"TSE'de görevin nedir?"
Net olarak cevap veriyorum;
"TSE'nin sahibiyim!"
Kızıyorlar!
Açıklıyorum;
"Vatanın da sahibi benim!"
Anlamıyorlar, devam ediyorum;
"Çünkü vatanımı çok seviyorum"
Beyler!
Seven, sevgi ve aidiyet duyan, sahip olandır.
Seven, sevdası uğruna her şeyi göze alandır.
Vatanı, bayrağı, organizasyonu sahiplenmek gerekiyor.
Bunun için de, SEVMEK GEREKİYOR!...
Üstün motivasyon sevgi ile oluşur ve böylece de organizasyon; "Organize olmuş organizasyon" kimliğini kazanır.
Bunun neticesinde, müşavirlerin gösteremediği başarıyı, bir şoför gösterir ki, işte o zaman organizasyon büyür, gelecek aydınlanır...


***

ÜNİVERSİTE MEZUNU TSE'Lİ ŞOFÖR
Üstün motivasyon, öyle bir şeydir ki, damarlara şırınga edildiğinde asla etkisinden kurtulamazsınız.
Eskiyi düşünmezsiniz, eski alışkanlıklarınıza dönmezsiniz, ileriye bakar, sürekli geleceği gözler, gelecekle ilgili planlar yaparsınız.
İşte bir örnek...
Yazımızın ana temasına örnek vermiş olduğumuz TSE'nin şoförü Aydemir ÖZCAN, elli yaşından sonra üniversite mezunu olmuş!
Sosyal medyada paylaştığı bu haberi okuyunca, geçmişi hatırladık ve bu yazıyı yazdık.
Kendisini tebrik ediyor, üstün motivasyon ruhunu ve TSE sevdasını asla kaybetmemesini, kalite sevdasından kopmamasını diliyoruz.
Organizasyon organize olursa, organize olmuş organizasyon ruhu tesis edilirse, ortaya bireyler çıkar ve bireyler organizasyona önemli hizmetler yaparlar...
Bazı durumlarda, eski genel sekreter ve yardımcılarının (Müşavirlerin) gösteremediği başarıyı bir şoför gösterir...
Bazen de, üniversite mezunu personelin durağan moda girdiği bir dönemde, bir şoför üniversiteden mezun olur!
Dedik ya; SEVMEK GEREKİYOR...
Organizasyonu sevmek gerekiyor...
Kurumu sevmek gerekiyor...
Vatanı sevmek gerekiyor..