Üzücü bir durum!
1994 yılında yayın hayatına başlayan, Bursa'nın bir değeri, önemli bir markası olan OLAY TV'nin kapanmasından dolayı duyduğumuz üzüntüyü ifade ederek konuya girelim.
Elbette makul bir sebebi vardır ve iş veren tarafından bir müesseseyi açmak veya kapatmak, iş verenin  en temel hakkıdır.
Özellikle ticari müesseselerde bu durum üzerinde iş verenden başkasının bir değerlendirme yapmasının da doğru olmadığına inanlardanız.
 

Ancak!...
Olay TV, markası itibarı ile Bursa'dır, Bursalınındır. 
Alınan kararın yeniden gözden geçirileceği ve bu değerin, tarihin tozlu rafları arasında bırakılmayacağı inancımızı koruyoruz.
Çalışan bir müessesenin, işleyen bir işletmenin, dönen bir çarkın, bozulan bir tezgahın, büyüklüğü ve küçüklüğüne, sektörüne bakmadan, kapanmasından üzüntü duyuyoruz.
Hele de kamuoyuna mal olmuş markaların yok olmasına gönül ve vicdanımız razı değildir. 
Buradan; sevdiğimiz, saydığımız, saygı duyduğumuz, Bursa aşığı olduğunu bildiğimiz, üzüntülü olduğunu da duyduğumuz, değerli büyüğümüz Sayın Cavit ÇAĞLAR'a bir teklifimiz var!
 
OLAY TV kapatılmasın, "zarar etmeme garantisi" ile yönetimi KALİTE BİRLİĞİ'ne verilsin. 
Kar'ını işveren alsın, OLAY TV Kalite Birliği tarafından yönetilsin!
Ne mi olur?
Bakın neler olur?
OLAY TV zarar etmez, kar eder, bundan da işveren karlı çıkar.
Bursa'nın önemli bir markası, bir değeri yok olmaktan kurtulur.
Toplum her kesimine kalite anlatılır, TSE tanıtılır, TSE markalı ürünlerin önemine vurgu yapılır, israfın engellenmesine dönük programlar gerçekleştirilir.
Kalite bilinci pik yapar, tüketiciyi aldatanlar ifşa edilir, kaliteli olanlar, kaliteye önem verenler, gerçek kaliteyi savunanlar rahatlar, nefes alır, topluma bunlar anlatılır.
 
Kalite Şehri Bursa'nın kaliteye öncelik veren, kaliteli bir kanalı olur, bu kanal Türkiye'ye örnek olur.
Tüketici bilinci pik yapacak olduğu için, toplumun yaşam kalitesi artar.
Milli ürünlerin önemi anlatılır, kanaldan 24 saat MİLLİ SES çıkar, milli ses Türkiye'yi sarar, yabancı marka hastalığı ile mücadele edilir.
Yerli üretimin önemi anlatılır, yerli üretim ve yerli tüketim teşvik edilir.
167 milyar dolar ihracatın, yüzde 95'nin kilogram fiyatının 83 cent olduğu ve bunun ne anlama geldiği topluma anlatılır, sanayicinin bu konudaki çaresizliği dile getirilir, devletin bu durma çözüm bulması için somut ve sonuç odaklı çözüm önerileri getirilir.
Bunun  yanında, herkesin elinde bulunan ve ithal edilen cep telefonlarının, kilogram fiyatının on bin dolar olduğu anlatılır, ekonomik sıkıntıların kök nedeni araştırılır ve tüketici tercihlerinin krizi tetikleyen ana etkenlerden biri olduğu tüketiciye anlatılır.
Markalaşmanın önemi anlatılır, fasonculuğun çözüm olmadığına sanayici ikna edilir.
Kaliteyi, temiz kaliteyi topluma anlatır. Temiz kalitenin temsilcisi olarak TSE'yi muhatap alır, onunla projeler yürütür, uygunluk değerlendirme alanında yıllık ortalama yurt dışına giden beş milyar dolara engel olmak için lobi faaliyetleri gerçekleştirilir.
Yerel yönetimlerin israf kalemlerini, israfa dönük faaliyetlerini teşhir eder, kamu malının korunması için kamusal sorumluluklarını dile getirir.
Siyasete ve ticarete taraf olmaz, SADECE TÜRKİYE SEVDASININ taraftarı olur ve bağımsız kaliteli yayınlar yapar.
Sanayicinin sesi olur...
Tüketicinin nefesi olur...
Devletin neferi olur...
Milli Ses verir...
Kar eder, kar da iş verenin olur!
 
Daha da fazla şeylerde olur.
Türk televizyon tarihinde devrim olur.
Toplum, kalite ile kendini bulur, bilinç ve bilgi seviyesinin yükselmesiyle üretici ile tüketici arasında köprü olan "örnek bir televizyon" Türkiye'de bir ilk olur.
Kalite Birliği, bu işten bir kazanç sağlamaz.
Kazanan; iş veren, Bursa ve ülke olur!
Olur mu?
İddia Kalite Birliğinin, ispatı da fırsat verildiğinde görülür...
Ve yayınlarında spot cümlesi şöyle olur;
 
Ve eminiz ki;
BURSA AYAĞA KALKAR!
DEĞERİNE, MARKASINA SAHİP ÇIKAR!..
Bir de...
Bursaspor'un kanalı olur, Bursaspor'un kanını emenlerin, emdiği sütü burunlarından getirir...
Ve son söz;
"AYAĞA KALK BURSA!"
***
BUGÜN MANİSA'DAYIZ
 

Bekleriz...