Bu pazarda sizlere bilindik bir hikaye yazacağım.
Geçmiş zamanlarda yaşanmış ama hâlâ benzer egoları çevrenizde görürsünüz. Bildik tiplerdir onlar... Bugünkü argo tabiriyle adeta hepsi gıcıklık abideleridir... Her meslekte vardır bunlar...
Of of... Say say bitmez…
Ama benden isim istemeyin... Ya etrafınıza bakın ya daSorum(n)luYazı İşleri Müdürü Ahmet Kundakcı'yıarayın. O size isim vermekten asla çekinmez...
Birkaç numara kendisine büyük gelen koltuklara oturanlar olunca anlamsız ve yersiz iltifatlar görürler.
O da kerameti kendinde görür. Koltuk gidince de alışkanlardan kurtulamayınca ortaya çıkan tablo malumunuz.
Yetki doğru insanda olmayınca maalesef ondan her şey beklenir…
Gelelim hikayemize:
Eskiden umumi tuvaletlerin önünde parayla su satan ibrikçiler varmış.
Daha önce emir ve talimat vermeye alışık biride koltuktan olunca ibrikçiliğe başlamış. Böylece emir verme özlemini gidermek içinde ibrikleri farklı renklere boyamış…
Adamın büyük abdesti gelir. Fena halde sıkışmıştır. Tuvaleti arar durur. Önüne gelene sorar ve bir müddet sonra umumi bir tuvalet bulur. Ortada farklı renklerde ibrikler görür. Telaşla dalar içeri, ibriğin birini alır, tam tuvalete girecekken sandalyenin üstünde oturan tuvalet görevlisi yani ibrikçi yüksek sesle‘hop nereye?’ diye sorar.
Adam ‘çok sıkıştım işimi göreyim çıkarken ücretini öderim’ der.
İbrikçi:Sana ücret diyen mi oldu?
-Etme eyleme altıma yapacağım bırak girip ihtiyacımı gidereyim.
-Olmaz hemşerim aldığını yere bırak,sarıyı al. Adam elindekini bırakmış sarı renkli ibriği almış. Tekrar yok yok sarıyı bırak kırmızı olanı al. Kırmızı ibriği alır, zaten çok sıkışmış olan adam tuvalete girecekken bırak onu yeşili al ve içeri gir.
Adamın tartışacak hali ve mecali yoktur.
Bırakır aldığı ibriği, ötekini alır ve içeri girer...
En sonunda tuvalete girer def-i hacetini yapar.
Adam rahatlamış dışarı çıkar ellerini yıkar ve parasını da ödedikten sonrasorar:
Arkadaş seni millete işkence et diye mi koydular buraya?
Yahu arkadaş merak ettim, düşündüm. Bu ibriği değil de ötekini alsaydım ne olurdu?
İbrikçi mağrur bir ifadeyle sandalyesine iyice gömülür ve soruyu gayet ciddi bir tavırla yanıtlar...
Biz burada eşek başı mıyız?
Bırak bizimde bu kadar forsumuz olsun…
Evet sevgili dostlar maalesef her dönem ve birçok yerde ibrikçilere rastlıyoruz.
Allah bu tip ibrikçilerden bizleri muhafaza eylesin…
Bazı insanların ellerine es kaza bir fırsat geçti mi yapamayacakları kötülük ve densizlik yoktur.
İşini hakkıyla ve layıkıyla yapanların kıymetini bilenlerden olalım…
Allah bu tip ibrikçilerden bizleri muhafaza eylesin… Şimdi etrafınıza daha iyi bakın, daha da yakından bakın, sol çaprazdaki ibrikçiyi fark ettiniz mi?
