Yerel seçimler sürecine girildi ve siyasi ortam giderek ısınmaya başladı.
İktidar açısından bu seçimler ilk defa birçok bilinmeyen denklem ile beraber yapılacak.
İstanbul, Ankara dâhil birçok yerde sıkıntıların yaşanacağı aşikar.
Özellikle MHP ile yerel seçimlerde ittifak yapılmayacağı yönünde. Karşılıklı demeçlerden sonra bazı yerlerde iktidarın ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağı açık.
Bu sıkıntılara rağmen iktidar partisinin başından beri kazanmak istediği hedef yerler vardır ve önümüzdeki yerel seçimlerde buraları almak için yine var gücüyle asılacaktır.
Hatta belki önceki seçimlerden de fazla.
Zira onlar açısından buraların her şeyden öte sembolik önemleri var.
İktidar, içinde bulunduğu sıkıntılı süreci atlatmak adına, buralardan bazı yerleri kazanması kendilerine ayrı bir güç katacağının çok net farkında.
Bundan dolayı, muhalefetin kaleleri de sayılan bu sembol yerleri, kazanmak için elinden geleni yapacaktır.
Bu yerlerden biri Nilüfer.
Şimdiye kadar iktidar partisi Nilüfer'i hep açık farkla kaybetti.
Buradaki seçmen profil yoğunluğunun muhalif kesimden olmasının ötesinde mevcut başkanın da ciddi potansiyeli olduğu bir gerçek.
Ancak kendisi aday gösterilmese bile(biz yine kalır diyoruz) oradaki muhalif seçmen iktidarın adayına karşı ortak hareket edecek kadar da bilinçlidir.
Yani iktidar burayı kazanmak istiyorsa farklı strateji izlemek zorundadır ki daha önce izledikleri yol ile bunun mümkün olamayacağını anlamışlardır.
Nasıl bir strateji?
Önce orasını nasıl kazanamayacaklarını yazalım:
Geçmiş yıllarda olduğu gibi parti içinden bir aday ile çıkılırsa, bu isim ne kadar güçlü olursa olsun, başarı ütopyadan öteye geçemeyecektir.
İktidar partisinin oradaki oy oranı 30-35 puan bandındadır ki mevcut koşullarında 30'u tutturmak bile mümkün olmayabilir ve parti içinden çıkarılacak bir aday ancak bu oyu alır. Hele ki Milli görüş geleneğinden gelen bir aday gösterilirse sonuç hezimet olur.
Bu oy oranı ile MHP ile ittifak yapılsa bile, Nilüfer'i kazanmak mümkün değildir.
Burada kimse hayal kurmasın;
yani diğer partiler, özellikle İYİ parti, güçlü adaylar çıkarıp oylar bölünür ve aradan sıyrılırız diye.
Üstte de yazdığımız gibi;
Nilüfer seçmeninin oyları bölmeyecek kadar bilinç seviyesi yüksektir .
Muhalefetin adaylarından hangisi öndeyse onun etrafında birleşeceklerdir.
En güçlü aday CHP'nin adayı olacağından, diğer muhalefet partileri kimi çıkarırsa çıkarsın ki bu kişi isterse bizzat Mustafa Bozbey olsun, seçmen yine en güçlü aday etrafında birleşerek oylar bölünmez.
İktidar açısından önemli olan esas kendilerinin ne yapacağıdır.
Kazanmak için iktidar;
Parti içinden olmayan ama hem onların görüşlerinde olan ve ihanet etmeyecek, hem Cumhuriyet ve Atatürk değerlerine saygılı bir kişi aday göstermelidir.
..Ve Nilüfer'deki demografik yapıya da bakıldığında önlerinde tek seçenek kalmakta.
Böyle bir kişiyi ancak Balkan göçmenleri arasında bulabilirler.
Yani onlara muhalif kesimden oy getirebilecek tek seçenek budur.